Riskli hamileliklerde de sağlıklı doğum mümkün!
Anne adaylarına ‘düzenli muayene’ uyarısı!
Hamilelikte risk oluşturan 8 önemli neden!
Hamilelik döneminde her kadının tek dileği bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına almak oluyor kuşkusuz. Ancak bazı hamileliklerde, risk oluşturan çeşitli etkenler nedeniyle anne adayının ve karnındaki bebeğin sağlığı, hatta hayatı tehlikeye girebiliyor. Günümüzde her 10 hamileden 1’inin ‘riskli’ grupta yer aldığı belirtiliyor. Risk oluşturan etkenlerin bazıları hamilelik sürecinde ortaya çıkarken, bir kısmı ise hamilelik öncesinde zaten mevcut oluyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, bu nedenle her kadının hamile kalmayı planladığında mutlaka hekime başvurması gerektiğine dikkat çekerek, “Hamileliğin normal ve bebeğin sağlıklı gelişmesi için anne adayına ait sağlık sorunları varsa bunların hamilelikten önce tespit edilmesi ve tedaviye başlanması çok önemlidir. Ayrıca, anne adayı kalp, tansiyon veya diyabet hastası ise bu hastalıkların hamile kalınmadan önce kontrol altına alınmaları gerekir” diyor. Düzenli aralıklarla yapılan hamilelik takiplerinin yaşamsal önem taşıdığına işaret eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, “Her genel kontrollerde; kilo takibi, tansiyon ölçümü, karın büyüklüğünün değerlendirilmesi, bebeğin kalp atışlarının tespiti, ödem, bebeğin anne karnındaki pozisyonu, ultrason ile bebeğin gelişimi, plasenta (eş) ve amnios suyu değerlendirilir. Yüksek riskli anne adayları hekimlerinin tavsiyeleri doğrultusunda daha sık ve yakın takibe alınmaktadır. Günümüzde risk grubundaki anne adayları, düzenli takip ve tedavi sayesinde sağlıklı bir hamilelik süreci ve doğum gerçekleştirebilmektedir ” bilgisini veriyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, riskli hamileliğe yol açan bazı etkenleri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Bebeğin plasentası ile ilgili sorunlar
Bazı anne adaylarında bebeğin plasentası rahmin içine değil alt kısmına yerleşiyor ve doğum kanalını kapatıyor. ‘Plasenta previ’ olarak adlandırılan bu durumun en önemli bulgusu ağrısız vajinal kanama oluyor. Hamilelik takiplerinde ultrasonografik inceleme ile belirlenebilen plasenta previ, bazen fazla kanamaya neden olarak annenin ve bebeğin hayatını tehdit edebiliyor. Kanamanın kontrol edilemediği durumlarda doğumun sezeryan ile acil olarak gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Çoğul hamilelik
Çoğul hamilelikte; gebelik zehirlenmesi (preeklempsi), bebekte gelişim geriliği, doğumsal anomaliler ve erken doğum gibi riskler sık görülüyor. Bu riskler anne adayının sigara alışkanlığı, bazı ilaçların kullanımı ve sistemik hastalıkların varlığında daha da artabiliyor. Prof. Dr. Hüsnü Görgen, tüm bu zorluklara rağmen düzenli kontroller ve gelişmiş yeni doğan üniteleri sayesinde, ikizlerin yüzde 90'dan fazlasının dünyaya sağlıklı olarak geldiklerini belirtiyor.
Geç veya erken yaş hamilelikleri
Özellikle 40 yaşından sonra oluşan hamileliklerde ciddi bir sorun olan hipertansiyon, gebelik diyabeti, erken doğum, anne karnında bebek kaybı, doğum öncesi ve sonrası dönemde gelişebilen kalp yetmezliği, doğum sonrası kanamalar, plasental anormallikler, erken veya ölü doğum gibi tablolar daha sık yaşanıyor. Bunların yanı sıra anne yaşının ilerlemesiyle birlikte hamilelikte diğer sistemik hastalıkların gelişme riski de artıyor. Erken yaşta oluşan hamilelikler de anne ve bebeğin hayatını tehdit edebiliyor. Özellikle 15-19 yaş arasında, yani adolesan döneminde anne adayının vücudunun tam gelişmemiş olması ve yetersiz beslenme ile sigara alışkanlığı gibi etkenler ciddi risk oluşturuyor. Örneğin, erken yaş hamileliklerde preeklampsi riski artıyor.
Gebelikte preeklampsi
Daha önce kan basınçları normal olan anne adayında, hamileliğin 20. haftasından sonra tansiyon yükselmesiyle (140/90 üzeri) birlikte idrarda protein atılımı varsa, bu tabloya preeklampsi, toplumdaki bilinen adıyla ‘gebelik zehirlenmesi’ deniyor. Sebebi belli olmayan bu hastalık çok ciddi sorunlardan, hatta gebeliğe bağlı anne ölümlerinin yüzde 14’ünden sorumlu oluyor. Ayrıca bebekte erken doğuma bağlı prematürite, gelişme geriliği ve oksijen azalması nedeniyle nörolojik sorunlara yol açabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, düzenli hamilelik takiplerinin gebelik zehirlenmesine erken tanı konulmasında kilit rol üstlendiğine işaret ederek, “Preeklampsi tanısı konulduktan sonra anne ve bebek yakın takibe alınmaktadır. Hafif preeklamptik hamileler takip edilerek 37. hamilelik haftasından sonra doğum gerçekleştirilmektedir. Ağır preeklamptik anne adayları ise hastaneye yatırılarak hem tedavi edilir hem de doğum planlaması yapılır” diyor.
Kalp hastalıkları
Günümüzde kalp hastalığı olan kadınların birçoğu hamilelik sırasında dikkatli takip ve gerekli önlemler alındığında, sağlıklı çocuk sahibi olabiliyor. Ancak kendisinin ve bebeğinin hayatını riske atacak ağır kalp hastalığı varsa, önce bu sorunun tedavi edilmesi gerekiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, hamileliklerde başlıca iki nedenle kalp hastalığı görülme riskinin arttığını belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu artışın birinci nedeni, tıptaki ilerlemeler sayesinde doğumsal kalp hastalığı olan kadınların daha fazla hamile kalabilmeleri. İkincisi ise hamile kalma yaşının ileri yaşlara kaymasıdır. Hamileliğin ilk üç ayında kalbin yükü artmaya başlar ve doğum sırasında da dolaşım sisteminde ani değişiklikler yaşanır. Bunun sonucunda anne ve bebeğin sağlığını, hatta hayatını tehdit edecek tablolar gelişebilmektedir. Örneğin, kalp hastalığı olan anne adaylarının bebeklerinde gelişim geriliği ve prematüre doğum riski artmaktadır. Dolayısıyla kalp hastalığı olan hamilelerin daha sık izlenmeleri yaşamsal önem taşımaktadır” diyor.
Diyabet
Hamilelik öncesinde diyabeti olan hastalarda kan şekerinin kontrol altında olmasının son derece önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hüsnü Görgen, “Hamilelikte kan şekerinin kontrol altına alınamadığı tablolarda doğumsal anomaliler daha çok görülmektedir. Hamilelik döneminde diyabet nedeniyle oluşan retinopati (gözdeki bozukluk) daha da kötüleşebilir. Diyabet hastalığına bağlı böbrek problemleri olan kadınlarda yüksek tansiyon ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gelişebilmektedir. Bu nedenle kan şekeri kontrolü son derece önemlidir” diyor. Daha önce diyabet hastalığı olmayan kadınlarda ilk kez hamilelik sırasında şeker metabolizmasında bozukluk görülmesi ise ‘gestasyonel diyabet’ olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Hüsnü Görgen, tanı konulmayan ve takip edilmeyen gestasyonel diyabetli anne adaylarının bebeklerinde problem çıkma riskinin normal hamilelere oranla 2 kat arttığını belirterek, “Birçok hastada dengeli bir diyetle kan şekeri kontrol altına alınabilmektedir. Diyete rağmen kan şekerinin ayarlanamadığı durumlarda ise insülin kullanmak gerekebilir” diyor.
Kan Uyuşmazlığı
Annenin kan grubu Rh negatif, babanın kan grubu Rh pozitif olduğunda bebeğin kan grubu Rh pozitif olabiliyor. Bu durumda anne ve bebeğin kan grupları farklı olacağı için kan uyuşmazlığı gelişebiliyor. Annenin kanı RH proteinini yabancı olarak algılayınca bağışıklık sistemi RH pozitif faktörüne karşı antikor üretiyor, yani savunmaya geçiyor. Bu tablo ise bebekte ciddi sorunlara yol açabiliyor. Prof. Dr. Hüsnü Görgen, annede antikor oluşumunu önlemek için bu durumlarda anneye aşı yapılması gerektiğini belirterek, “Aşı yapılmayan ve antikor oluşumu ile duyarlılık kazanan annelerin bir sonraki hamileliklerinde bebekte kansızlık ve beyin hasarı gibi ciddi sorunlar oluşabilmektedir. Dolayısıyla ilk hamilelik muayenesinde annenin kan grubu mutlaka öğrenilmeli ve anne kan grubunda antikor oluşup oluşmadığı test edilmelidir“ diyor.
Bebekte gelişim geriliği
Hamilelik sürecinde bazı bebeklerde görülen gelişim geriliği ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Çoğul hamilelik, kötü beslenme, annenin kalp veya diyabet hastalığı, hipertansiyon, sigara alışkanlığı, alkol veya ilaç kullanımı, bebeğin kalp hastalığı veya doğumsal anomalileri ile kanama hastalıkları gibi etkenler bebekte gelişme geriliğine neden olabiliyor. Gelişim geriliğine bağlı olarak; organlarda sakatlık, doğumsal anomaliler, çocukluk döneminde düşük zeka, öğrenme ve davranış bozuklukları ile nörolojik bozukluklar görülebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, “Bebekte gelişim geriliği saptandığında, bebeğin anne karnında yakın takibi gerekmektedir. Ultrasonografi ve Fetal Kalp Monitorizasyonu (NST) gibi takip yöntemleriyle anne karnında artık sıkıntı saptanan bebeklerin doğumuna karar verilmektedir” diye konuşuyor.
Denizli Büyükşehir Belediyesi Bilim Merkezi, 7-12 yaş arası öğrenciler için 10-14 Kasım tarihlerinde Bilim Kampı düzenliyor. Eğlenceli ve öğretici atölyelerle dolu program için başvurular başladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ve AK Parti heyeti, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Kahramanmaraş'ın adalet altyapısını güçlendirecek projeleri değerlendirdi.
Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, sosyal medyadan yaptığı açıklamada yatırımları incelediklerini ve halkın görüşlerini dinlediklerini belirterek şehre olan sevgisini ifade etti.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi'nin denetim raporunda, Kocasinan Belediyesi'nin 2020-2025 dönemindeki hizmetleri övgüyle değerlendirildi.
Kartal Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Fabrika Otomasyon Çözümleri Zirvesi, 4-6 Kasım 2025 tarihlerinde 80'den fazla sektör uzmanını bir araya getiriyor.
Tarsus Belediyesi'nin LÖSEV işbirliğiyle düzenlediği atölyede, katılımcılar lösemili çocuklar için kuklalar üretti ve farkındalık eğitimi aldı.
Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi, Güneş Anaokulu ve Şehit Hakan Karakaya İlkokulu'nda gerçekleştirdiği göz sağlığı taramalarında toplam 465 öğrenciyi muayene etti. Yapılan kontrollerde 49 öğrencide görme bozukluğu belirlendi.
Bakan Bolat, cari işlemler fazlası ve ihracat rekorlarına dikkat çekerek 2026 yılı bütçe hedeflerini açıkladı. Dört ay üst üste cari fazla bekleniyor.
Keçiören Belediyesi'nin düzenlediği seminerde, Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, ilkeleri ve Cumhuriyet kazanımları katılımcılara anlatıldı.
Yomra Belediye Meclisi'nin Kasım ayı ikinci oturum toplantısı Belediye Başkanı Mustafa Bıyık başkanlığında gerçekleştirildi.
Doğukent, Seyrantepe ve Güllübağ Mahalleleri'nde kurulan 3 sıfır atık market, vatandaşların geri dönüştürülebilir atıklarını puan karşılığında temel ihtiyaç ürünleriyle değiştirebileceği sistemi başlattı.
Mudanya Belediyesi Kadın Eşitlik Merkezi, Güzelyalı'da eski eşi tarafından iş yerinde bıçaklanan kadına hukuki ve psikolojik destek sağlayacaklarını açıkladı.
Kepez Belediyesi, 10 Kasım'da Atatürk'ü sevdiği şarkılarla anacak konser ve Sunay Akın'ın 'Aslanlı Yol' sunumu düzenleyecek. Etkinlikler Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, 63 kırsal mahallede 2 bin 718 üreticiye 90 kilometre sulama borusu dağıtarak 23 bin 500 dekar tarım arazisini modern sulama sistemlerine kavuşturdu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin 100. yıl töreninde yaptığı konuşmada, hukuk fakültelerine girişte önümüzdeki yıldan itibaren ilk 100 bin başarı sıralaması şartı getirileceğini açıkladı.
Kepez Belediyesi ve Antalya Mimarlar Odası işbirliğiyle düzenlenen IABA 2025, 50 yıl sonra endüstri mirası Pil Fabrikası'nda kapılarını açtı. 'ARADA' temasıyla düzenlenen bienal, 9 Kasım'a kadar ziyaret edilebilecek.
Alanya Belediyesi ve ALSAV işbirliğiyle düzenlenen Zeybek Kursları'nın 3. dönemi 75. Yıl Spor Salonu'nda yoğun katılımla start aldı.
Eylül ayındaki orman yangınlarından etkilenen Yaylakonak Mahallesi'nde 1088 zeytin fidanı üreticilere dağıtıldı. Toplamda yangın bölgesine 10 bin fidan ulaştırıldı.