Basında Sansürün Kaldırılmasının 117. Yıldönümü

‘Gazetecilerin özgürlüğünü yitirdiği bir ülkededemokrasiden bahsedilemez’

Avukatlar Vakfı Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu, 24 Temmuz “Gazeteciler ve Basın Bayramı”nın 117. yıldönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin içinde bulunduğu mevcut koşullarda, özgür ve bağımsız basına sahip çıkmanın demokratik toplum düzeni açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.

10 Mayıs 1876 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nda başlayan, gazetelerin ancak sansür memurlarının kontrolünden geçtikten sonra yayımlanabildiği baskıcı döneme, 24 Temmuz 1908'de İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla son verildi ve sansür resmi olarak kaldırıldı. Bu tarih, yalnızca basının değil, halkın da bilgiye erişim hakkı açısından dönüm noktası oldu.

1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 24 Temmuz’u “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak ilan etti. Ancak ne yazık ki 2025 Türkiye’sinde bu anlamlı gün artık bayram olarak kutlanamıyor.

Basın özgürlüğü, çağdaş demokrasilerin ve hukuk devletinin temel taşıdır. Ancak günümüzde yazılı, görsel ve dijital medyada artan siyasi baskılar, sansürün farklı biçimlerde yeniden hayatımıza girmesine neden olmaktadır. Gerçekleri yazan, soru soran, halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler baskı altına alınmakta, ekranlar karartılmakta, gazeteciler mesleklerini icra edemez hale getirilmektedir.

Yalnızca haber yaptıkları için suçlanan gazeteciler, çağrıldıklarında ifade vermeye gidecekleri halde gece yarıları evlerinden ya da iş yerlerinden gözaltına alınmakta, tutuklanmaktadır.

Gazetecilerin özgürlüğünü yitirdiği bir ülkede, yurttaşlar da haber alma hakkını kaybeder. Bu hak kaybı, doğrudan demokrasinin zedelenmesine neden olur.

Türkiye bugün hem hukuka hem de huzura hasret bir dönemden geçmektedir. Böyle bir ortamda, laik hukuk devletine, bağımsız yargıya, özgür basına ve çoğulcu demokrasiye her zamankinden daha güçlü şekilde sahip çıkmak zorundayız.

Basın özgürlüğünün yeniden tesis edildiği, gazetecilerin özgürce görev yaptığı, toplumun ise doğru bilgiye sansürsüz bir şekilde erişebildiği bir Türkiye umuduyla mücadeleye devam.

. Nazan Moroğlu