BTP liderinin, kişisel Youtube kanalında yaptığı açıklamalar şöyle;

BTP liderinin, kişisel Youtube kanalında yaptığı açıklamalar şöyle;

BTP liderinin, kişisel Youtube kanalında yaptığı açıklamalar şöyle;



“İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın attığı tweetten önce de İsrail'deki bir finans gazetesinde, Türkiye'de bazı ihracatçılara hükümet tarafından ‘ihracatınızı yapabilirsiniz’ gibi bir bilgi verildiği de iddia edildi. Bu İsrail'le ticaret olayı çok saçma bir yere doğru gidiyor.  Ticaret var mı yok mu, ilişkiler kesildi mi kesilmedi mi, biz Gazze'nin yanında mıyız değil miyiz? Gazze'ye ilişkin, Filistin'e ilişkin çok farklı söylemler ortaya konuluyor ama bunların hiçbiri hiçbir zaman İsrail'de Filistin zulmünü durdurmuyor. Hatta İsrail'in
topraklarının genişlemesine sebep oluyor, Filistin'in toprak kaybetmesine sebep oluyor. Türkiye'de sürekli mitingler yapılıyor ama hiçbir zaman icraat yapılmıyor. Sözde kalan, lafta kalan şeyler oluyor. Ticaret tam olarak durduruldu mu, durdurulmadı mı? Bunu bilecek durumumuz yok. Yani bu veri bizim elimizde yok ama yine gazetecilerin attığı tweetlerde de görüyoruz. Türkiye’den İsrail'e dört tane geminin önceki gün yola çıktığı haberlerde görüldü veya ondan önceki gün Mısır'a doğru giden bir ticaret gemisinin Akdeniz açıklarında rotasını İsrail'e döndürdüğü haberleri çıktı. Dolayısıyla ticaretin durdurulup durdurulmadığı Arap saçına döndü.

“Erdoğan ne İsrail'e, ne Amerika'ya, ne Avrupa'ya dik bir duruş ortaya koyabilecek durumda değil”

Benim şahsi kanaatim; Sayın Erdoğan ne İsrail'e, ne Amerika'ya, ne Avrupa'ya hiçbir şekilde sert ve dik bir duruş ortaya koyabilecek durumda değil. Zaten bizim eleştirdiğimiz de burası. Türkiye'nin bütün gücünü, bütün devlet imkanlarını yabancılara, yandaşlara peşkeş çeken, kapatan yok eden bir iradenin bugün kalkıp da bir dış etkene karşı dik bir duruş sergilemesi mümkün değil. Bu sadece lafta kalır, sözde kalır, bir köşeye sıkıştırır. Nasıl ki rahip Branson’ı bıraktın, İsrail'le ticarete de devam edersin! Nasıl ki İsveç'in NATO'ya katılımına hayır dedin sona onay verdin, İsrail ilişkilerini yine sıcak tutmak zorunda kalırsın! Nasıl ki çıkıp ‘Ey Avrupa’ diyorsun ama günün sonunda seni azıcık sıkıştırdıklarında buna karşı alabilecek hiçbir tedbirin yok direkt teslim olmak durumunda kalıyorsun! Çünkü adam bir tuşla beraber 1 dolar karşısındaki Türk lirasını 30 liraya indirebiliyor veya 35 liraya çıkarabiliyor, 40 lira yapabiliyor, 50 lira yapabiliyor. Senin bununla mücadele edecek bir rezervin yok,  senin bununla mücadele edecek bir ihracatın yok. Cari açığın fazla, yani sürekli açık veriyorsun olağanüstü derecede kendi ekonomik koşullarına göre. Onun yanı sıra dövizi satın alıp TL'yi bir yerde tutabilecek, pariteyi bir yerde tutabilecek bir döviz rezervin yok. Ondan sonra dışarıdan sana muhtaç oldukları, dışarı sattığın bir mal ortada yok! Aslında var da bunları sana muhtaç oldukları gibi ortaya koyamıyorsun. Buna şöyle örnek verebiliriz; biz şu anda fındık ihracatını durdursak dünya çikolata sektörü ciddi problem yaşar veya bor ihracatını durdursak dünyada işte birçok teknoloji üretiminde problem yaşanır. Ama biz bunları hiçbir zaman kullanabilen bir
durumda değiliz, teslim durumdayız. İsrail'le ticaretin de durdurulup durdurulmadığı durumu da bir Arap saçı. Hükümetin bunu yapabilecek bir gücü de yok, ‘durdurdum’ der sonra yine başlar.

“Erdoğan’ın esip gürlemesi yoğundur ama güçlü olan elinden istediğini alabilir”

Bizim adalarımıza oluyor olan, bizim kara parçalarımıza oluyor olan, bizim deniz kıta sahanlığımıza oluyor olan. Hemen çok yakın vadede ‘Ey Miçotakis bir gece ansızın gelebiliriz’ diyorlardı. Esad'a aynısı, Irak'a aynısı, herkese karşı bir dik duruş gibi… Maksat burada vatandaşı bir şekilde eğlemek, vatandaşı bir şekilde susturmak, durdurmak.  Günün sonunda olan Türkiye'ye oluyor. Yani ne doğu Akdeniz'de istediğini alabiliyorsun, ne Ege'de istediğini alabiliyorsun, ne Karadeniz'de istediğini alabiliyorsun, hiçbir yerde istediğini alamıyorsun! Çünkü Erdoğan böyle bir şahsiyet. Yani esip gürlemesi çok yoğundur ama güçlü olan, Erdoğan'ın elinden istediğini alabilir. Yunanistan'la ilişkimiz de bu şekilde.

“Dışarıdan ne talimat geliyorsa Erdoğan onu yapmaya meyilli olduğu için…”

Biz komşularla ilişkimiz kötü olsun niyetinde olan düşünceye sahip değiliz. Komşularla ilişkimiz iyi olsun. Bunda bir problem yok. Ama Yunanistan'la iyi olan ilişkiler Esad'la niye kötü? Bu önemli bir soru! Mesela bugün Libya'da hala siyasi istikrar sağlanamadı. Libya'daki istikrarsızlık Doğu Akdeniz'de bizi
etkiliyor ama Libya'nın bu istikrarsız sürece girmesinin temelinde de yine biz varız. Yani bizim siyasi tercihlerimiz var. Yunanistan ile ilişkimiz iyi ama Libya ile kötü! Yunanistan'la ilişkimiz düzeliyor ama Suriye ile kötü! Dolayısıyla bütün bir coğrafyada, bütün komşularla ilişkimizin iyi olması gerekiyor ama işte dışarıdan ne talimat geliyorsa Erdoğan onu yapmaya meyilli olduğu için, ‘Ey Yunanistan’ dedikten sonra bir anda ‘kardeşim Miçotakis’e dönebiliyor.

“Eskiden bir çift ayakkabı alamazken Kıbrıs’ı aldın, ama şimdi 5 çift ayakkabın var Ege’de adaları verdin”

Sokakta şunu görürsün, derler ki; biz eskiden bir çift ayakkabı alamıyorduk! Bak sen bir çift ayakkabıyı alamazken Kıbrıs'ı almıştın! O bahsedilen tarihler Kıbrıs çıkarmasından sonra bize uygulanan ambargo dönemleriydi. Sen bir çift ayakkabı
alamıyordun ama Kıbrıs'ı almıştın. Bugün ayakkabı dolabında beş çift ayakkabın var ama Ege'de Adaları verdin. Arada çok ciddi bir fark var!  Eskiden sıralar olurdu. Tüp sırası, zeytinyağı sırası vesaire sırası niye olurdu? Ortada tüp yoktu, ortada zeytinyağı yoktu, yani ürün yoktu ve insanlar sıraya girip o sınırlı ürünleri almaya çalışıyordu. Bugün dünyada da ülkemizde de her şeyden istemediğin kadar var ama sorun ne? Bizim onu alacak paramız yok! Eskiden milletin parası vardı gidip ürün alamıyordu, ürün yoktu. Şimdi ise ortada milletin parası yok , ürün var. Dolayısıyla sıraya giriyor ki ucuzunu bulayım diye. Ucuz ete karşı değilim, insanlar sıraya da girmiş olabilirler. 83 kişide sıra bitiyor yani 83 kişi et alıyor, 84. kişi içeri giriyor ‘et bitti, stoklar tükendi’ diyor. Yani 83 kişilik bir ucuz et arzı ortaya koyuyor Et ve Süt Kurumu.  Herkese de bunu vermiyor. Bu olacak iş değil. Yani 2024 yılında, 21. yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde olacak iş değil! Bak şu anda bunları yaşıyoruz, Allah göstermesin bir savaş geçirsek neler yaşarız! Yiyecek ekmek bulamayacak noktaya geleceğiz!  Bunun sorumlusu da iktidardır, hükümettir.

“Kimse kimsenin bu dönemde başını bedavadan okşamaz”

Türkiye'nin ekonomi politikaları dikiş tutmuyor zaten, yine dikiş tutmayacak! Mehmet Şimşek'ten beklentiler var ama Mehmet Şimşek her gün ‘kredi derecelendirme kuruluşlarından puanımız 11 yıl üstüne BB idi BB +  oldu’ diyor. Ben size bir şey hatırlatayım, 10 – 15 sene önce Erdoğan kredi derecelendirme kuruluşlarına, ‘Sen kimsin’ diye çıkışıyordu. O derecelendirme kuruluşlarına da biz para veriyoruz ‘bizi derecelendir’ diye. Ben GP Morgan'a ‘beni derecelendir’ diye para veriyorum. O bana puan verecek ki yabancı yatırımcı bana para versin! Para verdiğim kuruma ‘sen kimsin’ diyorum. O zaman verme para, denetlemesin! Bak görüyor musun yalanı dolanı hikayeyi! Şimdi Mehmet Şimşek de dolaşıyor, ‘derecelendirme kuruluşlarından artı aldık, IMF'den aferin aldık, Körfez ülkeleri bizim başımızı okşadı’ diyor. Kimse kimsenin bu dönemde başını bedavadan okşamaz, kimse kimseye bedavadan aferin vermiyor.

“Atın fava bekleyin”

Hiç kimse senin karakaşına, kara gözüne bakmıyor, ‘sen çok iyi ekonomi yönetiyorsun sana bir C +’ diye bir şey yok… Ne var biliyor musun; ‘evet, kıvama geldin şimdi ben senin kaynaklarını, iş gücünü, zenginliklerini, her şeyini sömürebilirim, al sana bir artı’ diyor. Bunlar alttan malı hamuduyla götürüyor sistem bu, sistemin kurulu olduğu düzen bu. O yüzden o aferinlere, o derecelendirme kuruluşlarının yüksek puanlar vermesine kimse aldanmasın. Türkiye bundan çok daha yüksek puanlara sahip olan bir ülkeydi 10 – 15 sene önce. Günün sonunda geldiğimiz nokta ortada, bugün de geleceğimiz nokta bugünden daha kötü bir nokta olacaktır. Bunu net bilgi olarak yazalım, atın fava bekleyin.”

HABER İLE ALAKALI VİDEO LİNKİ :
https://wetransfer.com/downloads/e79064b5f73ebc52ed2794c63bc63b4d20240510113506/801cac2e18fde2b7cadeffc0b47e842f20240510113525/3d75a7?trk=TRN_TDL_01&utm_campaign=TRN_TDL_01&utm_medium=email&utm_source=sendgrid

 


POLİTİKA 11.05.2024 12:46:00 0

ADALET PARTİSİ LİDERİ ÖZ AÇIKLADI! ANKARA’DA KRİTİK TOPLANTI: ULUS BİRLİĞİ İTTİFAKI YOLA ÇIKTI

Adalet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Vecdet Öz, 25 siyasi partinin katılımıyla kurulan “Ulus Birliği” ittifakının yola çıktığını duyurdu.

Zafer Partili Aslan’dan Cerattepe çıkışı!

Zafer Partili Aslan’dan Cerattepe çıkışı!

CHP YÖNETİMİNDEN BAŞKANIMIZA MAKAMINDA ZİYARET

CHP YÖNETİMİNDEN BAŞKANIMIZA MAKAMINDA ZİYARET

Son anketten dikkat çeken sonuç: Erdoğan üç isme de kaybediyor

Son anketten dikkat çeken sonuç: Erdoğan üç isme de kaybediyor

İzmir ve Finlandiya arasında dostluk köprüsü

İzmir ve Finlandiya arasında dostluk köprüsü

Başkan Tugay’ın diplomasi trafiği

Başkan Tugay’ın diplomasi trafiği

Başkan Tugay'dan kentsel dönüşüm için 6 maddelik çözüm önerisi

Başkan Tugay'dan kentsel dönüşüm için 6 maddelik çözüm önerisi

YERLİ VE MİLLİ PARTİ’DEN BOLU ÇIKARMASI

YERLİ VE MİLLİ PARTİ’DEN BOLU ÇIKARMASI

İzmir ile Kosova arasında güç birliği

İzmir ile Kosova arasında güç birliği

Başkan Tugay: Türkiye kaybettiği her şeyi tekrar geri kazanacak

Başkan Tugay: Türkiye kaybettiği her şeyi tekrar geri kazanacak

18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü Soykırım Olarak Tanınmalı

Polonya Parlamentosu tarafından Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması sonrasında açıklamalarda bulunan Ukrayna Milletvekili Mıkola Knyajıtskıy, dünyanın 18 Mayıs 1944 Sürgünü'nü soykırım olarak tanıması gerektiğini ge

Başkan Tugay AB Delegasyonu’na İzmir’in “iklim nötr” çalışmalarını anlattı

Başkan Tugay AB Delegasyonu’na İzmir’in “iklim nötr” çalışmalarını anlattı

Nisan 2025’te En Çok Konuşulan Siyasetçiler

Nisan 2025’te En Çok Konuşulan Siyasetçiler

Belediyeler için yeni yasa önerisine Tugay'dan yanıt: Tarihi bir hata olarak görüyorum

Belediyeler için yeni yasa önerisine Tugay'dan yanıt: Tarihi bir hata olarak görüyorum

Türk Mallarını Rumlaştırma Tuzağı

Türk Mallarını Rumlaştırma Tuzağı

Hukukçu Çalıkuşu: 'Lozan Türkiye’nin tapusudur ama tabusu değildir’

Hukukçu Çalıkuşu: 'Lozan Türkiye’nin tapusudur ama tabusu değildir’

Kanada ve İzmir arasında kültürel ilişkiler gelişecek

Kanada ve İzmir arasında kültürel ilişkiler gelişecek

İzmir’den Ankara’ya “Özel” destek

İzmir’den Ankara’ya “Özel” destek

Birleşik Krallık Büyükelçisi’nden Başkan Tugay’a ziyaret

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Jill Morris ve beraberindeki heyeti ağırladı.

TÜRK PASAPORTUNUN KAYBOLAN SAYGINLIĞI: VİZESİZ SEYAHAT ARTIK HAYAL Mİ?

TÜRK PASAPORTUNUN KAYBOLAN SAYGINLIĞI: VİZESİZ SEYAHAT ARTIK HAYAL Mİ?

Başkan Tugay’dan Hırvatistan’a İEF daveti

Başkan Tugay’dan Hırvatistan’a İEF daveti