ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMI YETİŞKİNLERDEN FARKLIDIR

ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMI YETİŞKİNLERDEN FARKLIDIR

ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMI YETİŞKİNLERDEN FARKLIDIR

ÇOCUKLUK ASTIMINDA BUZDAĞININ GÖRÜNMEYEN KISMINA DİKKAT!


Çocukluk çağı astımının birçok yönüyle erişkin astımından farklılıklar gösterdiğini belirten Liv Hospital Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erkan Çakır: “Çocuklarda astım klasik hırıltılı atakların yanında düzelmeyen öksürükler olarak kendini gösterebilir. Buzdağının üstünde kalan ve kendini gösteren kısım hırıltılı ataklar, nefes darlığı gibi durumlar olsa da buzdağının altında kalan kısımda uzamış öksürükler maskelenmiş astım belirtisi olarak karşımıza çıkabilir. Enflamasyon dediğimiz bronşlara zarar verebilen kronik sürecin devam etmesi durumunda çocukların narin akciğerlerinde ve bronşlarında geri dönüşümsüz hasarlar oluşabilmektedir. Bu nedenle hem ailelerimizin hem de hekimlerimizin buzdağının altında kalan kısmı iyi tanıması ve gerekli tedbirleri alarak çocuklarımızın akciğerlerini koruması çocukluk astımında oldukça önemlidir.” diyerek astım hakkında merak edilenleri yanıtladı.

Astım nedir? Çocuklarda da astım görülebilmekte midir?
Astım, küçük bronşlarımızın ve hava yollarımızın spazmı ve daralması ile giden bir durumdur. Genellikle bir uyaran sonucunda, hava yolu hassasiyeti olan çocuklarda astım kendini gösterebilir ya da tetiklenebilir. Genelde ev tozu başta olmak üzere çeşitli alerjenler astıma neden olabilirken, alerji dışı sebepler, hava ve çevre kirliliği, sigara dumanı maruziyeti, nem ve rutubet değişkenlikleri, fazla kilolu olma ve egzersiz durumları da astıma neden olabilen faktörlerdir. Çocukluk çağında da ne yazık ki astım çok sık görülmekte ve erken aylardan itibaren kendini gösterebilmektedir. 

Astımın belirtileri nelerdir? Hangi durumlarda çocuklarda astımdan şüphelenmeliyiz?
Astımda en sık karşımıza çıkan belirti hırıltılı solunum ve nefes darlığı ataklarıdır. Bu ataklar bazen kendiliğinden başlayabildiği gibi bazen de üst solunum yolu enfeksiyonları, alerjen ya da dış uyarıcılara maruz kalma ile de şikayetler ortaya çıkabilir. Çocuklarda astım, klasik formunun dışında uzamış öksürükler olarak kendini gösterebilir ve bu çocuklarda hırıltı gibi dinleme bulguları ortaya çıkmamış olabilir. Çocuklarda hırıltılı ve hışıltılı ataklar, uzamış öksürükler, soğuk algınlığı olmaksızın solunum yolu problemleri olması durumunda çocuğumuzda astım olabileceğinden şüphelenmek gerekir.

Astımın tanısı nasıl konur? Astım tanısını koyduran kesin bir test var mıdır?
Astım klinik bir tanı olup, maalesef astımı kesin olarak gösteren bir test bulunmamaktadır, testler sadece tanıya yardımcı olarak bizleri desteklemektedir. Astım tanısının konmasında en önemli destekleyici bulgular aile bireylerinde astım ve alerjik hastalık hikayesi olması, çocuğumuzun kendisinde atopik dermatit, saman nezlesi, gıda alerjisi gibi durumların olması, yapılan testlerde tanıyı destekleyen bulguların olması ve astım ile uyumlu uzamış öksürük, hırıltılı ataklar, nefes darlığı gibi durumların olmasıdır. Hastaya yaşına uygun olarak kandan ya da koldan yapılabilen alerji testleri, solunum fonksiyon testleri ve gerekli durumlarda radyolojik incelemeler tanıda bizleri destekleyen testlerdir.

Astım masum bir hastalık mıdır? Akciğerlere zarar verebilir mi?
Astım iyi tedavi edildiğinde, ataklar önlendiğinde ve kontrol altında tutulduğu müddetçe kalıcı hasarlar oluşturan bir hastalık değildir. Bunun yanında sürekli enflamasyon dediğimiz bronş spazmı ve daralmasına neden olan olaylar devam edebildiğinden, bunların iyi tanınmadığı ve hastalığın ağırlık düzeyine uygun tedavi verilmediği ve hastalığın kontrol altında tutulmadığı dönemlerde bronşlarda yaygın sekresyon ve mukus tıkaçları oluşabilmekte, bronşların ağızlarını tıkayarak akciğerlerde sönme ya da bronşlarda genişleme yapabilmektedir. Bunların önüne geçebilmenin en önemli faktörü hastanın düzenli tedavi ve takiplerinin yapılmasıdır. 

Astım geçici midir? Ömür boyu ilaçlara mahkum muyuz?
Astım genetik bir hastalık olduğundan özellikle alerjinin tespit edildiği çocuklarda kronik ve uzun seyirli olabilmektedir. Aile hikayesinin olmadığı, alerjk bünyeye sahip olmayan çocuklarda çocukluk çağının astımı taklit eden geçici durumları olabilir ve bu durumun klasik astımla ayırıcı tanısının yapılması önemlidir. Birçok astım hastası ilaç kullanmadan ya da belirli zamanlarda ilaç kullanarak hastalığı idame ettirebilirlerken, bazı hastalarda da uzun süreli ilaç kullanımı gerekebilmektedir. Astım homojen bir hastalık olmayıp, çok faktörlü bileşenleri olan ve kişiden kişiye değişen özelliklere sahip bir hastalıktır. Bu yüzden izlem ve tedavisi de kişiye özel olarak yapılmalıdır. 

Astımı taklit eden durumlar nelerdir? Çocuğumun astım tanısı yanlış olabilir mi?
Birçok durum çocuklarda astımı taklit edebilir. Örneğin doğumsal akciğer problemleri, bronşlara damar basısı gibi bronşları daraltan durumlar, yabancı cisimlerin akciğerlere kaçması, gastroözefagial reflü, beslenme problemleri, enfeksiyonlar, enfeksiyon sonrası akciğer hasarları ve kistik fibrozis gibi bazı kronik hastalıklar astım benzeri şikayetlere yol açarak astımı taklit edebilirler. Şikayetlerin sürekli olduğu, astım tedavisine rağmen iyileşmeyen olgularda ya da astım tanısının net olmadığı hastalarda astımı taklit eden durumlar düşünülmeli ve gerekli tetkikler yapılarak alta yatan hastalığın tanısı konmalıdır. Bazen de iki durum örneğin astım ve reflü aynı hastada birlikte bulunabilir ve ikisinin birlikte tedavi edilmesi gerekebilir. İyi bir hikaye ve değerlendirme ile bu gibi durumlar ortaya konmalıdır.

Astım nasıl tedavi edilir? Çocuklarımızı astımdan nasıl koruyabiliriz?
Astım tedavisi birçok bileşenden oluşmakta olup en önemlileri belirlenmiş alerjen varsa ondan kaçınmak, sigara dumanına maruz kalmamak, yoğun hava kirliliğinin olduğu günlerde tedbir almak, ev içi ve ev dışı düzenlemeleri yapmak, yıllık koruyucu grip aşılarını olmak, düzenli beslenmek ve uyku hijyenine dikkat etmek olarak sıralanabilir. Bunun yanında kişiden kişiye değişen ve koruyucu ilaçlar dediğimiz ilaçlarla hastalık kontrol altına alınır ve atakların önüne geçilerek akciğer hasarının gelişmesi önlenir. Astıma eşlik eden durumların tedavisi ve kişiselleştirilmiş astım tedavileri ile astım tedavi edilebilir. 

Astım ilaçlarının kalıcı yan etkileri var mıdır? Doğal yollarla astım tedavi edilemez mi?
Her ilaçta olduğu gibi astım ilaçlarında da potansiyel yan etkiler bulunmakla birlikte, uzun süredir bilinen ve kullanılan ilaçlar grubundan olup birçok hastada uzun yıllar güvenle kullanılan ilaçlardır. İyi bir takip ile tedavinin düzenlenmesi, gereksiz ve yanlış ilaç kullanılmaması, atakların önlenmesi ile atak tedavilerinin azaltılması, kişiselleştirilmiş astım tedavisi ile mümkün olan optimum düzeyde ilaç kullanılması ile ilaç yan etkilerinin önüne rahatlıkla geçilebilmektedir. Öksürük kesici ilaçlar başta olmak üzere öksürük ve balgam üzerine faydalı olduğu söylenen birçok ilacın kullanımı astıma kar yerine zarar getirmektedir. Birçok doğal maddenin astım tedavisinde ve önlenmesinde faydası gösterilememiş olup, öksürük ve balgamın kısa süreli rahatlatılması amaçlı bol su içilmesi, bitki çayları ile hidrasyonun artırılması, bal vb doğal ve bilinen maddelerin kısa süreli ve dozunda kullanılması bazı hastalarda fayda sağlayabilir. Bu maddeler kullanılırken sürenin uzatılarak hastanın asıl tedavisinin aksatılması, hastanın kendi ilaçlarının kesilmesi ya da ilaç kullanmamak adına aylarca hatta yıllarca bu maddelere çocukların maruz bırakılması ciddi sonuçlar doğurabilir. 



SAĞLIK 13.05.2024 12:45:00 0

Hücre yaşlanmasını yavaşlatan 10 besin

Hücre yaşlanmasını yavaşlatan 10 besin

Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri

Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri

D Vitamini Takviyesi Mevsim Seçmiyor!

D Vitamini Takviyesi Mevsim Seçmiyor!

Yenidoğan Sünneti Enfeksiyonları Önlüyor...

Yenidoğan Sünneti Enfeksiyonları Önlüyor...

Dünya yeme bozukluklarıyla mücadele ediyor

Dünya yeme bozukluklarıyla mücadele ediyor

Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!

Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!

DÜNYA GENELİNDE 1 MİLYARDAN FAZLA İNSANI DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Dünya genelinde 1 milyardan fazla insanı etkileyen migren, yalnızca bir baş ağrısı olmanın çok ötesinde, yaşam kalitesini düşüren ve günlük hayatı sekteye uğratan ciddi bir nörolojik hastalık.

Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeli

Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeli

Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir

Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir

Karın şişkinliğine karşı 7 çözüm

Karın şişkinliğine karşı 7 çözüm

Belirtisiz erken teşhiste tüm vücut MR yöntemi

Belirtisiz erken teşhiste tüm vücut MR yöntemi

YAZ AYLARINDA BÖBREK HASTALARI İÇİN EN BÜYÜK TEHDİT: HATALI BESLENME VE FAZLA SIVI TÜKETİMİ!

Türk Böbrek Vakfı’ndan Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı: Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Glütensiz beslenme herkes için doğru tercih değil

Glütensiz beslenme herkes için doğru tercih değil

İzmir’de güneşi yoga ile uğurladılar

İzmir’de güneşi yoga ile uğurladılar

Kan bağışı hakkında önemli bilgiler

Kan bağışının kansızlık yarattığına dair toplumda yaygın bir inanış olsa da sağlıklı bir kişinin doğru aralıklarla ve uygun şartlarda kan vermesi kalıcı kansızlığa sebep olmaz.

“ANOREKSİYA BASİT BİR YEME SORUNU DEĞİL, YARDIM ÇAĞRISIDIR”

Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen yeme bozuklukları, özellikle gençler arasında alarm verici bir hızla artıyor.

Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler

Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler

AİLE HEKİMLİĞİNDE ÜCRET KESİNTİLERİ SONLANDIRILMALI

Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Başkan Tugay’dan Bursa’da düzenlenen DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Konferansı’nda barış mesajı

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Dirençli Sağlıklı Şehirler: Herkes İçin Sürdürülebilir Kentsel Gelecekler Yaratmak” temasıyl

Tümörleri buharlaştıran mucize: Ablasyon

Son yıllarda kanser tedavilerinde yaşanan gelişmelerle özellikle girişimsel onkoloji kavramı ön plana çıkmaya başladı.