Zaman değişti, insanlık değişti... Dünya artık eski dünya değil. Eskiden, düşmanlıkların bile bir onuru, bir sınırı vardı. Düşmanlar daha mert, daha dürüst ve en azından daha merhametliydi. Bugünse ne dost kalmış ne de gerçek bir müttefik... Güven ve itimat duygusu neredeyse tamamen yitip gitmiş durumda.
Artık kimse kimsenin gelişmesini, kalkınmasını istemiyor. Dost bildiklerimiz bile bizden bir şeyler koparmanın, kendi çıkarları uğruna bizi zayıflatmanın peşinde. Güçsüz, küçük devletlerin elinden tutan kalmadığı gibi, bu devletlere yapılan saldırılara da kimse “dur” demiyor.
Filistin halkı, İsrail tarafından adeta haritadan silinirken, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı'nın büyük güçleri —İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler— bu zulme “dur” demek bir yana, adeta alkış tutuyor. Bu sessizlik ve rıza utanç verici bir tablo oluşturuyor. Sadece İtalya’dan cılız bir tepki yükseldi ama o da yeterli olmadı.
İsrail, Suriye’de hükümet boşluğunun olduğu dönemde, ülkenin havaalanlarını ve askeri bölgelerini bombalayarak yerle bir etti. Golan Tepeleri’ni işgal etti. Kendisi nükleer silahlara sahip olmasına rağmen, İran’ın nükleer silah geliştirmemesi gerektiğini söyleyerek dünya kamuoyunu ayağa kaldırdı. Filistin ve Lübnı yakıp yıktıktan sonra, 6-7 gündür İran topraklarını aralıksız bombalıyor.
Petrol zengini Arap ülkeleri ise, Müslüman Filistinliler katledilirken, İran bombalanırken İsrail’in yanında saf tutuyor. Oysa bugün sahip olduğunuz petrol ve servet, bir gün sizi korumaya yetmeyebilir. O gün geldiğinde, bugün görmezden geldiğiniz adalet çağrılarının ne kadar kıymetli olduğunu anlayacaksınız — ama belki de çok geç olacak.