HORLAYAN DA DİNLEYEN DE RİSK ALTINDA!

HORLAYAN DA DİNLEYEN DE RİSK ALTINDA!

HORLAYAN DA DİNLEYEN DE RİSK ALTINDA!

 

Herkesi etkileyebilen ve yaygın bir durum olan horlama, erkeklerde ve fazla kilolu kişilerde daha sık görülüyor. Yaş ile birlikte ilerleyerek daha da ciddileşen horlama tablosu, hastanın kendisinin yanı sıra özellikle eşleri olumsuz yönde etkiliyor. Bazı kişiler için kronik bir sorun olabilen horlama, bazen ciddi sağlık problemlerine de sebebiyet verebiliyor. Horlayan kadar onunla aynı yatağı paylaşan partneri de kaliteli bir uykudan yoksun kaldığı için çeşitli hastalıkların kapısı da aralanabiliyor. Kilo vermek, uygun yatış pozisyonuna geçmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile hafifletilebilen horlama, ileri evrelerde ise cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Seren, horlama ve tedavi yöntemler hakkında bilgi verdi. 

 

Tedavi edilmeyen horlama hasta ediyor

Horlama, vücuda oksijen ileten hava yollarının tam olarak açık olmadığını gösteren önemli bir belirtidir. Uyku sırasında gürültülü bir şekilde nefes alma şeklinde tanımlanabilir. Üst solunum yollarındaki kasların gerginliğinin azalması sonucu dilin arkaya kayarak diğer gevşek dokularla beraber titreşime yol açması; horlama sesinin çıkmasına neden olur. Yumuşak damağın ve küçük dilin normalden uzun olması, büyük bademcik ve geniz eti ya da burundaki darlıklar da horlamayı tetikleyebilir. Horlama sıklığı yaş ve kilo alımı ile artmaktadır. Neredeyse herkeste ara sıra görülebilen horlama bazı insanlar için ise kronik bir sorundur ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.  Hasta dinlenemeden uyanır, sürekli yorgunluk çeker, sabah baş ağrıları, gece boğulma hissi ile ya da çarpıntıyla uyanabilir. Halsizlik, gece sık tuvalete çıkma, depresyon ve sinirlilik gibi durumlar da diğer horlama belirtileridir. Tedavi edilmezse ilerleyen dönemde uyku apnesi ile birlikte felç, kalp krizi, tip2 diyabet, yüksek tansiyon ve depresyon gibi ciddi sağlık problemlerine ve uykuda ani ölüme yol açabilir. Horlayan kişinin yatak partneri ise uyku hijyeni bozulduğu ve sağlıklı bir uyku çekemediği için yorgunluk yaşar, stres seviyesi artar ve genel yaşam kalitesi azalır, süreç uzar ise tansiyon problemleri ile karşı karşıya kalabilir. 

 

Tedavi, horlama ve uyku apnesinin şiddetine göre değişiyor

Horlama ve uyku apnesinin tanısı uyku laboratuvarında bir gece yatarak polisomnografi (uyku testi) adı verilen tetkikin yapılması ile konuyor. Hastanın uykuda burun ve ağızdan gerçekleştirdiği solunum hareketleri, oksijen değerleri, kalp hızı ve kalp ritmi, göğüs ile karnın uyku sırasındaki hareketleri ve uyku sırasındaki beyin dalgalarının özellikleri değerlendirilerek tanı ve derecelendirmesi yapılıyor. OSAS (tıkayıcı uyku apne sendromu) tanısında Kulak Burun Boğaz (KBB) hekimlerinin gerçekleştirdiği ayrıntılı üst solunum yolu muayenesi de oldukça önem taşıyor. Horlama tedavisi; alınacak genel önlemler, ağız içi araç tedavisi ve cerrahi olmak üzere üç basamakta uygulanıyor. Bunlar şu şekilde sıralanabilir; 

1.Yaşam Tarzı Değişiklikleri                                                                                                         

Kilo vermek, alkolden ve sakinleştirici-uyku verici ilaçlardan uzak durmak, burun tıkanıklığını gidermek, uyku düzenine dikkat etmek, doğru yatış pozisyonunda kalmak ve horlamaya eşlik eden hipotiroidi (guatr bezinin az çalışması) ve akromegalinin (büyüme hormon fazlalığı) gibi hastalıkların tedavisi horlama durumunu iyileştirebilir.

2. Ağız İçi Araç Tedavisi

Uyku sırasında ağız içine yerleştirilen birtakım aparatlarla üst solunum yollarına ait yapıların pozisyonunu değiştirip (örneğin dili öne çekerek) hava yolunu genişletmek, kas fonksiyonları üzerine etki ederek direnci düşürmek havayollarının tıkanmasına ve horlamaya engel olabilir.  

 

3. Cerrahi Tedavi

Horlamada, darlık yerinin tam olarak saptanabildiği olgularda cerrahi tedavi uygulanabilir. Bu cerrahiler şu şekildedir:

 

  • Lazer yardımlı uvulapalatoplasti (LAUP): LAUP, küçük dil ve yumuşak damaktaki dokunun sarkmış olan fazla kısmını alarak ve bademcik ile dil kökündeki fazla büyümüş olan dokuyu azaltarak hava akışını iyileştirir.
  • Endoskopik konka redüksiyonu: Burun içerisindeki, alt konkadaki (alt burun etleri) fazla dokuyu küçültmek için diyod lazer teknolojisi kullanılır. 
  • Septoplasti: Bu prosedür, burunda sapmış bir septumu düzeltir. Septoplasti, kıkırdak ve kemiği yeniden şekillendirerek burun içindeki hava akışını iyileştirir.
  • Tonsillektomi /Tonsil ablasyonu: İri olan bademciklerin alınması veya lazer ile küçültülmesi işlemidir. 

Erkeklerde kadınlara oranla daha çok görülen horlamayı engellemek için yüksek yastık tercih etmek, yürüyüş ve koşu gibi egzersizler yapmak, antioksidandan zengin besinler tüketmek, sigara ve alkolden uzak durmak alınabilecek etkili tedbirler arasındadır. Ancak horlama bunlara rağmen geçmiyor ve şiddeti daha da artıyorsa hastanelerin kulak burun boğaz bölümüne gidilmesi gerekmektedir. 



SAĞLIK 23.07.2024 12:59:00 0
Anahtar Kelimeler: HORLAYAN DİNLEYEN ALTINDA!

Kanserli hastaların tatilde dikkat etmesi gereken 9 madde

Kanser vakalarının dünya genelinde giderek artmasıyla, halk arasında doğru bilinen yanlışlar da hızla artış gösteriyor

Türkiye’de çoğunluk inek sütü tercih ediyor

Ülkemizdeki yaygın ve yanlış algının aksine, süt sadece çocuklar için değil yetişkinler için de oldukça önemli bir besin kaynağı. Süt ve süt ürünleri, her yaşta ihtiyaç duyulan kalsiyumu sağlar

MS hastaları için güneş ışığı çok önemli

Bağışıklık sistemi hastalıklarının görülme oranı tüm dünyada belirgin bir şekilde artıyor. Bu artışın nedenleri arasında; hava kirliliği, kronik stres ve işlenmiş gıda tüketimi gibi giderek yaygınlaşan çevresel faktörler yer alıyo

İlk Yardım Uygulama Turnuvası’nda zamanla yarıştılar

İlk Yardım Uygulama Turnuvası’nda zamanla yarıştılar

31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü Tütün kullanımı her nefeste kansere yaklaştırıyor

31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü Tütün kullanımı her nefeste kansere yaklaştırıyor

“Sağlıklı Bir Fikrim Var” Proje Yarışması Başvuruları Başladı!

“Sağlıklı Bir Fikrim Var” Proje Yarışması Başvuruları Başladı!

Ayakkabı seçiminde dikkat edilmesi gereken 6 nokta

Ayakkabı seçiminde dikkat edilmesi gereken 6 nokta

Obeziteyle Mücadelede Yeni Dönem

Obeziteyle Mücadelede Yeni Dönem

TÜRK DOKTOR, NEW YORK’TAKİ İLK GÜNÜNDE  HAYAT KURTARDI!

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan ve girişimsel kardiyoloji alanında uzmanlaşmış olan Doç. Dr. Erol Gürsoy, New York’un en büyük ve en yüksek işlem kapasitesine sahip sağlık kuruluşlarından Mount Sinai Hastanesi’ne gözlem

Zamana Meydan Okuyan Ciltler İçin Kolajenden Gelen Güç

Zamana Meydan Okuyan Ciltler İçin Kolajenden Gelen Güç

Hemşireler Haftası’nda “Dönüşümün Kalbinde Hemşirelik Sempozyumu”

Hemşireler Haftası’nda “Dönüşümün Kalbinde Hemşirelik Sempozyumu”

Strese karşı etkili 10 adım

Strese karşı etkili 10 adım

- BURTOM YÖN. KUR. BŞK. UZM. DR. EROL KILIÇ:“BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

- BURTOM YÖN. KUR. BŞK. UZM. DR. EROL KILIÇ:“BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Spor ağrısı 24 saatten fazla sürmemeli

Spor ağrısı 24 saatten fazla sürmemeli

UZMANDAN GLOKOM İÇİN ERKEN TEDAVİ UYARISI

UZMANDAN GLOKOM İÇİN ERKEN TEDAVİ UYARISI

Sindirim problemlerinin sebebi çölyak olabilir

Sindirim problemlerinin sebebi çölyak olabilir

Çok yemek tümörü besliyor

Çok yemek tümörü besliyor

Dondurulmuş gıdada yeni trendler neler olacak?

Dondurulmuş gıdada yeni trendler neler olacak?

Deprem Sonrası Sallanma Hissi Beynin Alarm Durumunu Gösteriyor

Deprem Sonrası Sallanma Hissi Beynin Alarm Durumunu Gösteriyor

Yoğun sosyal medya kullanımı depresyon sebebi

Yoğun sosyal medya kullanımı depresyon sebebi

Sağlıkta devrim niteliğinde iş birliği: ‘Arayı Açmayalım’

Sağlıkta devrim niteliğinde iş birliği: ‘Arayı Açmayalım’