Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş ekonomi üzerine değerlendirmeler yaptı.
Kişisel Youtube kanalından açıklama yapan BTP lideri iktidarın kamuda tasarruf paketi için “tasarrufu israfta değil vatandaşa hizmette yapıyorlar” dedi.
Türkiye’nin Osmanlı’nın son dönemindeki ekonomik manzarayı yaşadığını belirten Hüseyin Baş “Türkiye sömürgecilik sistemine tabi tutuluyor” dedi.
Hüseyin Baş’ın açıklamaları şöyle;
“Kamuda tasarruf dedikleri hizmete dayalı yatırımları durdurmak yoksa kendi israf modellerinden tasarruf etmek ya da vatandaşın rahat edeceği bir ortam oluşturmak gibi bir dertleri yok. Kendi itibarlarından asla tasarruf yok. Kamu nedir? Kamu halktır. Halka karşı tasarruf yani halkın harcamalarını kısmak, halkın refahını düşürmek üzerine bir tasarruf modeli oluşturuyorlar. Dolayısıyla bunun da gideceği yolu da söyledik. Nereye gidecek bu? Özelleştirmeye gidecek yani ÇAYKUR’u özelleştirecekler. Yıllarca kâr eden firma bir bakıyorsun 2016'dan sonra zarar etmeye başlıyor. Ne oldu yani ne değişti de burası zarar etmeye başladı? Bugün Rize'ye gittiğin zaman vatandaş illallah etmiş ÇAYKUR’dan. Bu bezdirme politikası. Aslında özelleştirmeler böyle başlatılıyor. Önce firmaya karşı vatandaşın duyarlılığını, aidiyetini, hassasiyetini yok ediyorlar ve vatandaş illallah ettikten sonra kalkıp orayı
özelleştiriyorlar. Bu hükümet devletin bütün kurumlarının bu şekilde içini boşalttı.
“Olay tasarruf adı altında zenginliğin varlığın transfer edilmesidir”
Şeker fabrikaları özelleştirildi. Şeker fabrikaları özelleştirildikten sonra market raflarında şeker bulunmaz oldu. O sürece gelmeden önce ‘bu şeker fabrikaları yük, bunlar zarar ediyor, şöyle oluyor böyle oluyor’ diyorlar. Devlet bundan zarar ediyor ama vatandaşın biri gelip bundan bundan kâr ediyor. Böyle saçma bir mantığa milleti inandırıyorlar, ondan sonra bunları özelleştiriyorlar. Günün sonunda ekonominin gittiği nokta bu noktadır yani kamuda tasarruf işin hikayesidir, olay tasarruf adı altında zenginliğin, varlığın transfer edilmesidir.
“Şuanda Türkiye’de Osmanlının son dönemindeki Duyun-u Umumiye gibi bir uygulama var”
Köprü ve otoyollara kendi açıkladıkları enflasyondan fazla zam yapıyorlar. Vergiye ve
cezaya yüklenecekler, yakın zamanda bunu yaşayacağız. Sokaklarda her gün bir sürü yerde çevirmeler başladı. Sürekli çevirmeler yapıyorlar, niye yapıyorlar? Çünkü ceza kesilmesi lazım, para toplanması lazım, bütçede açık var açığın kapanması lazım gibi gibi hususlar var. Ekonomik olarak iflasın eşiğine gelmiş bir durumdayız bunun en büyük ispatlarından biri de İngiltere’nin Türkiye'deki demir yollarına 2 milyar dolarlık yatırım yapıyor olması. Mersin Limanını Adana, Osmaniye ve Gaziantep'e, İzmir Limanını Ankara'ya bağlayan demir yolu hattının yatırımını İngilizler yapıyor. 2 milyar dolarlık yatırım yapıyorlar. Şimdi bütün bunları alt alta sıraladığım zaman vergi artışları kamuda tasarruf adı altında önümüze gelecek. Özelleştirme gündemleri, ondan sonra demiryolu yatırımları vesaire bunların tamamı Osmanlı'nın son döneminde yaşanan Duyun-u Umumiye Sistemini hatırlatıyor nitekim Osmanlı'daki ilk demir yolu yatırımı İzmir - Aydın demir yoluydu ve onun yatırımını da İngilizler yapmıştı. Türkiye’de şu anda Osmanlı'nın son dönemleri yaşanıyor gibi bir tablo var.
“Türkiye sömürgecilik sistemine tabi tutuluyor”
Ülkeye ekonomik olarak resmen komiser atanmış Duyun-u Umumiye mantığıyla bütün varlıklarımız, zenginliklerimiz, vergilerimiz bir şekilde dışarıya aktarılıyor, bir şekilde başkalarının ödemelerini almaları için hizmete sunulmuş bir vaziyette. Bakıyorsun vatandaş 3 kuruşta geçinmeye çalışıyor ama yabancı yatırımcılar ‘emekliden, memurdan kesinti yapmazsan tasarruf olmaz’ diye ses yükseltiyor yani senin iş
gücünü de daha da zayıflatmak istiyorlar. Bir Türk vatandaşının günde 8 saatlik emeği 500 dolar etmesin de 300 dolar etsin. 300 dolar etsin ki biz rahatlıkla bunları çalıştıralım, çok ucuz işçilik maliyetiyle birlikte istediğimiz ürünleri üretelim, ürettiğimiz ürünleri de - bunlar çok seviyor zaten mal almayı- getirelim bir
daha bunlara satalım… Dünyadaki bunun adı sömürgecilik sistemidir ve şu anda Türkiye bu sisteme tabi tutuluyor. Türkiye bunu kendi hükümeti eliyle, kendi bakanlıkları eliyle yapıyor. Böyle acı bir tabloyla karşı karşıyayız.
“Mehmet Şimşek’in AB’ye bağlanmalıyız sözü, komiser psikolojisi”
Mehmet Şimşek ‘Türkiye'nin yeniden AB'ye bağlanması gerekiyor’ dedi.
60 senedir bizi kapıda bekletiyorlar, her istediklerini yaptık, ne istedilerse verdik ama bizi yine de bu birliğe almıyorlar. Şimşek’in ‘bırak kardeşim Avrupa Birliği neymiş’ demesi gerekirken ‘Avrupa Birliği'ne yeniden bağlanmamız lazım’ diyor.
Bağlanıp ne yapacaksın, ne olacak daha hangi tarım ürününü bitireceksin, hangi çiftçini bitireceksin? Biz Avrupa Birliği gireceğiz diye çiftçiliği tarımı bitirdik, Avrupa Birliğine gireceğiz diye hayvancılığı bitirdik, Avrupa Birliğine gireceğiz diye sanayi yatırımlarını durdurduk. Devlet olarak hiçbir sektöre el atıp da vatandaşı rahat ettirecek, düşebileceği çukurdan çıkarabilecek hiçbir irademiz kalmadı sırf Avrupa Birliği'ne gireceğiz diye. Buna rağmen ‘Avrupa Birliği'ne bağlanmalıyız’ diyor. Bu komiser psikolojisi yani oranın sözcülüğünü yapan, oranın adına iş yapan kişiler bunu çok rahatlıkla dillendiriliyor. 2002'den önce gelen Kemal Derviş'in Türkiye'ye yaşattıkları ortadadır. Derviş modeliyle bugün yaşanan ekonomi modelinin de hiçbir farkı yoktur esasında, bakan da bunu ilan etmiş oluyor.”
HABER İLE ALAKALI VİDEO LİNKİ : https://we.tl/t-tZ0DrAk8XN
Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak
Denizli Büyükşehir Belediyesi Bilim Merkezi, 7-12 yaş arası öğrenciler için 10-14 Kasım tarihlerinde Bilim Kampı düzenliyor. Eğlenceli ve öğretici atölyelerle dolu program için başvurular başladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ve AK Parti heyeti, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Kahramanmaraş'ın adalet altyapısını güçlendirecek projeleri değerlendirdi.
Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, sosyal medyadan yaptığı açıklamada yatırımları incelediklerini ve halkın görüşlerini dinlediklerini belirterek şehre olan sevgisini ifade etti.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi'nin denetim raporunda, Kocasinan Belediyesi'nin 2020-2025 dönemindeki hizmetleri övgüyle değerlendirildi.
Kartal Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Fabrika Otomasyon Çözümleri Zirvesi, 4-6 Kasım 2025 tarihlerinde 80'den fazla sektör uzmanını bir araya getiriyor.
Tarsus Belediyesi'nin LÖSEV işbirliğiyle düzenlediği atölyede, katılımcılar lösemili çocuklar için kuklalar üretti ve farkındalık eğitimi aldı.
Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi, Güneş Anaokulu ve Şehit Hakan Karakaya İlkokulu'nda gerçekleştirdiği göz sağlığı taramalarında toplam 465 öğrenciyi muayene etti. Yapılan kontrollerde 49 öğrencide görme bozukluğu belirlendi.
Bakan Bolat, cari işlemler fazlası ve ihracat rekorlarına dikkat çekerek 2026 yılı bütçe hedeflerini açıkladı. Dört ay üst üste cari fazla bekleniyor.
Keçiören Belediyesi'nin düzenlediği seminerde, Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, ilkeleri ve Cumhuriyet kazanımları katılımcılara anlatıldı.
Yomra Belediye Meclisi'nin Kasım ayı ikinci oturum toplantısı Belediye Başkanı Mustafa Bıyık başkanlığında gerçekleştirildi.
Doğukent, Seyrantepe ve Güllübağ Mahalleleri'nde kurulan 3 sıfır atık market, vatandaşların geri dönüştürülebilir atıklarını puan karşılığında temel ihtiyaç ürünleriyle değiştirebileceği sistemi başlattı.
Mudanya Belediyesi Kadın Eşitlik Merkezi, Güzelyalı'da eski eşi tarafından iş yerinde bıçaklanan kadına hukuki ve psikolojik destek sağlayacaklarını açıkladı.
Kepez Belediyesi, 10 Kasım'da Atatürk'ü sevdiği şarkılarla anacak konser ve Sunay Akın'ın 'Aslanlı Yol' sunumu düzenleyecek. Etkinlikler Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, 63 kırsal mahallede 2 bin 718 üreticiye 90 kilometre sulama borusu dağıtarak 23 bin 500 dekar tarım arazisini modern sulama sistemlerine kavuşturdu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin 100. yıl töreninde yaptığı konuşmada, hukuk fakültelerine girişte önümüzdeki yıldan itibaren ilk 100 bin başarı sıralaması şartı getirileceğini açıkladı.
Kepez Belediyesi ve Antalya Mimarlar Odası işbirliğiyle düzenlenen IABA 2025, 50 yıl sonra endüstri mirası Pil Fabrikası'nda kapılarını açtı. 'ARADA' temasıyla düzenlenen bienal, 9 Kasım'a kadar ziyaret edilebilecek.