İMAMOĞLU: GEÇMİŞTE, ‘NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK’ DİYE TARİFLEDİKLERİ, PEŞKEŞ ÇEKİLMİŞ BİR YERDEYİZ

İMAMOĞLU: GEÇMİŞTE, ‘NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK’ DİYE TARİFLEDİKLERİ, PEŞKEŞ ÇEKİLMİŞ BİR YERDEYİZ

İMAMOĞLU: GEÇMİŞTE, ‘NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK’ DİYE TARİFLEDİKLERİ, PEŞKEŞ ÇEKİLMİŞ BİR YERDEYİZ

 

MİLLETİN MALINI, KENDİ MALIYMIŞ GİBİ KULLANDIKLARININ ÇOK SOMUT ÖZETİ

İSTANBUL'UN MUHAFIZI OLMAK DEMEK, TÜRKİYE'NİN MUHAFIZI OLMAK DEMEKTİR

 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki yönetim tarafından amacı dışında bir vakfa tahsis ettirilen ve KİPTAŞ’ın 4 yıllık hukuk mücadelesi sonunda yeniden kuruma kazandırılan Başakşehir Sular Vadisi’ndeki alanda incelemelerde bulundu. Geçmişte, ‘Ne istediniz de vermedik’ diye tarifledikleri bir alandayız” diyen İmamoğlu, “20 bin metrekare arsa büyüklüğü olan, 10 bin metrekarenin üzerinde eğitim alanlarının bulunduğu, bugün 1 metrekaresinin artık 30-40 bin liraları bulduğunu düşündüğümüzde, bunun neredeyse 300 yüz, 400 yüz milyon sadece yapım imalatı ya da maliyeti olduğu, altında arsasını kattığınızda, peşkeş çekiliyor. Doğru dürüst bir kirası yok. Hatta neredeyse kirasız veriliyor” bilgilerini paylaştı. Memleketin ve milletin malını korumaya devam edeceklerini vurgulayan İmamoğlu, “Bu alan, İstanbul muhafızlığı kavramı noktasında en geçmişe dönük, en acı, en böyle yağmacı, en üstüne çöken bir anlayışla nasıl bir süreç yönettiklerini, nasıl milletin malını kendi malıymış gibi kullandıklarının çok somut özetlerinden bir tanesidir. Onun için diyorum; bugün İstanbul muhafızlığı, yarın Türkiye muhafızlığı. Tabii ki İstanbul'un muhafızı olmak demek, Türkiye'nin muhafızı olmak demektir. Bu kavramla hareket edeceğiz ve etmeye devam edeceğiz. Çok kararlıyız” dedi. 

 

BAŞAKŞEHİR / İSTANBUL 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ, geçmiş yönetim tarafından, Başakşehir’de sosyal donatı alanı olarak kullandırılması gerekirken, bir vakfa tahsis edilerek, kullanım amacı ve iznine aykırı olarak özel eğitim kurumu şeklinde hizmet veren alanın hukuk mücadelesini kazandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaklaşık 4 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından yeniden kamusal kullanıma kazandırılması planlanan alanda, kurmaylarıyla birlikte incelemelerde bulundu. 

 

KURT: “YAKLAŞIK 4 YIL SÜRDÜ BU MÜCADELEMİZ”

İmamoğlu, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt tarafından şu sözlerle bilgilendirildi: “İktidarın sorunları olduğu için, başka bir gruba devrettiriyorlar. Biz de bu göreve gelince, buranın amacı dışında kullanıldığını gördük. Kullanıldığı fonksiyonda bile, almamız gereken kiranın çok altında bir kira aldığımızı tespit ettik. Önce sulhen çıkartmak istedik. Burada yatırım maliyeti, vesaire vardı. Bizi pek ciddiye almadılar. O zaman çok uzlaşmadılar da açıkçası. Sonra mahkeme yoluna başvurduk. Yaklaşık 4 yıl sürdü bu mücadelemiz. 1 ay önce de tahliye süreçlerine başladık. Ama tahliye sürecinde de biraz kriz yaşadık. Bizim burayı, sorunsuz bir şekilde, böyle yıpratılmadan almamız gerekiyordu. Çünkü hem zaman kaybedeceğiz tamir ederken hem de bir yatırım maliyeti var. Ama onun da hukuki mücadelesini devam ettiriyoruz. Onları da kazanacağız. Gelir olarak zaten İBB'ye kaynak olacak. Biz burayı, hızlıca kamuya açık bir sosyal tesisler haline getireceğiz. Genel Sekreterimizin koordinasyonunda 7-8 tane birimi geldi, fonksiyonlandırma çalışmalarına başladılar.”

 

İMAMOĞLU: “GEÇMİŞTE, ‘NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK’ DİYE TARİFLEDİKLERİ BİR YERDEYİZ”

 

Bilgilendirme ve alan incelemesinden sonra kameraların karşısına geçen İmamoğlu da kamuoyuna şu açıklamayı yaptı:

“Bugün; bir iki haftadır, bugün-yarın hukuki süreçlerini takip ettiğimiz bir yere geldik. Başakşehir'deyiz. Uzun yıllardır, geçmişte, hani ‘ne istediniz de vermedik’ diye tarifledikleri anlayışlara ya da kurumlardan birine verilen bu alan, daha sonra bir şekilde, bizim aklımızın mantığımızın almayacağı ya da ‘böyle bir şey de yapılır mı’ diye düşünemeyeceğimiz bir biçimde, hülle gibi, muhtelif yerlerde de harekete geçirdikleri, ‘bu kurum lekeli, başka bir kuruma aktaralım ve orada işlerimizi yürütelim’ anlayışıyla süreçler yapılmış. 20 bin metrekare arsa büyüklüğü olan, 10 bin metrekarenin üzerinde yaklaşık eğitim alanlarının bulunduğu, bugün 1 metrekaresi artık 30-40 bin liraları bulduğunu düşündüğümüzde, yani bunun neredeyse 300 yüz, 400 yüz milyon sadece yapım imalatı ya da maliyeti olduğu, altında arsasını kattığınızda, çünkü peşkeş çekiliyor. Doğru dürüst bir kirası yok. Hatta neredeyse kirasız veriliyor ve bunlar, iştiraklerin üzerinden yapılıyor bütün bu iş.”

 

“BEN, ‘İSTANBUL MUHAFIZLIĞI’ DERKEN, O KADAR KUTSAL BİR ŞEY TARİFLİYORUM Kİ…”

 

“Bu, şu anda hukuki mücadelesini KİPTAŞ üzerinden sürdürdüğümüz 7 alandan bir tanesi. Hemen arkada da 140 öğrencilik bir yurt binası var. Bir tanesi o. Buyurun. Baktığınızda, insanın kafası karışıyor. Ben, ‘İstanbul muhafızlığı’ derken, aslında o kadar kutsal bir şey tarifliyorum ki. Bakınız; şurada 10 bin metrekarelik kapalı alandan bahsediyorum. Allah yukarıda şahittir ki, şurada bir kulübe göstersinler, kulübe… Yani bir ‘mobo’ deriz; güvenlik kulübesini Ekrem İmamoğlu, 5,5 senede birine vermiş mi? Kulübe! Büfe! Onun için muhafızlığın ne olduğunu, biz bunlara göstereceğiz. Yani İstanbul muhafızlığının ne olduğunu, neyi, neden koruduğumuzu, kolladığımızı, bunun altlığında asla siyasetin olmadığını, siyasi kurumların olmadığını, bu işin halkın, milletin onurunu, namusunu, hakkını, hukukunu, malını, mülkünü korumak olduğunu, bu millete adım adım yaşatacağız ve bu kötü niyetli insanlara da bunu göstereceğiz. Ve bu konuda tavizimiz yok.”

                                                                   

“BU MEMLEKETİN, BU MİLLETİN MALINI KORUDUK, KORUMAYA DEVAM EDİYORUZ”

 

“Bakınız; bu mülkiyetin geçişi, hukuki olarak 4 seneyi aşkın sürede sonuçlanabilmiş. ‘Ahmakça bir davada’ da arkadaşlar, alelacele, ‘nasıl ceza veririz’in çabası içerisindeler. Hukukun, kamu malının, mülkünün korunmasının, bir düzenin dönüştürme hikayesinin ve mücadelesinin aslında çok net özetidir burada yapılan iş ve işlem. Biz, bunun gibi birçok alanda mücadelemizi verdik, vermeye devam ediyoruz. Bu memleketin ve bu milletin malını koruduk, korumaya devam ediyoruz. Onun için diyorum; bugün İstanbul muhafızlığı, yarın Türkiye muhafızlığı. Tabii ki İstanbul'un muhafızı olmak demek, Türkiye'nin muhafızı olmak demektir. Bu kavramla hareket edeceğiz ve etmeye devam edeceğiz. Çok kararlıyız. Burada emeği geçen arkadaşlarıma, elbette teşekkür ediyorum. Ama esas emek, bundan sonra, bugün buraya bütün kurum yöneticilerimizle özellikle geldim ve arkadaşlarımın bu alandaki düşüncelerini bir miktar sizden sonra dinleyeceğim. Ve hızlıca burada Başakşehir'in çocuklarına, gençlerine, amasız, fakatsız, birinin tezgahından geçerek değil, bu milletin tedrisatından, bu memleketin, bu devletin tedrisatından geçen eğitimler alsınlar diye, doğayla buluşsunlar diye, insanlar bir araya gelsinler diye, hizmetlerimizi başlatacağız.”

 

“MİLLETİN MALINI, KENDİ MALIYMIŞ GİBİ KULLANDIKLARININ ÇOK SOMUT ÖZETİ”

 

“Başakşehir ve Sular Vadisi denen hat üzerinde dava açtığımız 6-7 mekandan bir tanesi burası. Çünkü bu alan, gerçekten yine bu İstanbul muhafızlığı kavramı noktasında en geçmişe dönük, en acı, en böyle yağmacı, en böyle ne diyelim, üstüne çöken bir anlayışla nasıl bir süreç yönettiklerini, nasıl milletin malını kendi malı imiş gibi kullandıklarının çok somut özetlerinden bir tanesidir. Yani Vaniköy'de, Boğaza bakan bir villa üzerinden kopardıkları kıyametleri, dün, Boğaziçi İmar’ın başında olan arkadaşım çok net tarifledi: Çok acı. Yaklaşık 45-50 gün... Geçen televizyon programında söyledim, ‘takip ediyorum’ diye. 50 gün önce, Cumhurbaşkanlığı’na şikayet edilen ve 50 gün önce Şehircilik Bakanlığı’na şikayetin ulaştığı günden itibaren ellerinde olan bu bilgiyi, bu ihbarı değerlendirmeyen akıl,-biz ki tutanak tutmuşuz, gene şov yapmamışız- ama ne zaman ki bir sosyal medyada bir fotoğraf görüyorlar, ‘vay buradan Ekrem'in üstüne çullanabilir miyiz’ diye ortaya dökülenler, dün, yıkım yapmaya gittiğimiz yerde, yıkımla ilgili ellerinde hiçbir mekanik hazırlık, herhangi bir makine, herhangi bir şey olmamasına rağmen, bizim yıkımımızı saatlerce Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü arabalarıyla engellediler.”

 

“ÇEVRE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ ARABALARI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK”

 

“Arabaların plakaları, görev numaraları var. Biraz Karadeniz fıkrası gibi olsun; ‘Arabalara suç duyurusunda bulunun’ dedim. Arabalar, onlardan daha onurlu davranabilir çünkü. Belki trafikten men edilirler hızlıca. Onları menedemiyoruz şu anda. Arabaları trafikten men ederiz. Arabalarla ilgili acilen, plakaları, tescil numaraları varmış, ‘suç duyurusunda bulunun’ dedim. Kanunen, hukuken tarihe geçsin. Bu, memleket adına bir trajik durumdur, somut bir örnektir. Biz, 5,5 sene halkına, milletina, kendine, kendini onlara adamış bir anlayışla ve insanlarla yol yürüyoruz. Bu kararlılığımız devam edecek. Ve bu memleketin, bu üstüne çöktükleri varlıklarını, bu milletin üstüne çöktükleri mülklerini, varlıklarını korumaya, muhafızlığını yapmaya devam edeceğiz.”

 

GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

 

İmamoğlu, açıklamanın ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu: 

 

-          15 Temmuz'dan önce burası hangi gruba aitti? 15 Temmuz'dan sonra kime verildi?

 

“Ben, kurum isimlerini vermeyi çok tercih etmiyorum. Hele hele bazı, bu ülkeye çok derin zararlar vermiş, kurum veya kişilerin isimlerini tekrar etmeyi, bir reklam yapmak gibi görürüm. Bu memlekette dediğimizin ne anlama geldiğini, herkes zaten biliyor. Ama şunu söyleyebilrim: Bence dün ile bugünün farkı yok. Dünkü kurumlarla bugünkü kurumların ismi değişmiş olabilir ama anlayış aynı. Ve ne yazık ki, bugünkü iktidara en yakın, hatta akrabalık ilişkisi olan insanların bu tür kurumları devralarak, hizmetlerine -sözüm ona hizmetlerine- çıkarları uğruna devam ettiklerini de tespit ediyoruz. Zaten bunlar deşifre durumda. Hukuken baktığınızda, yaptığımız iş ve işlemlerle nereye dava açtığımıza baktığınızda, nasıl bir tarafa peşkeş çekilip, hadi bakalım bir gecede her şey değişti, başka bir grup bulup oranın üzerine bunları aktarmalarını hep beraber görüyorsunuz zaten. Onun için isim vermeyi çok da anlamlı bulmuyorum.”

 

ADALET BAKANI TUNÇ’A “PARMAK” YANITI: YARGIYA DEĞİL, O VE ONUN GİBİ BUGÜNKÜ İKTİDARIN MENSUPLARINA SÖYLEDİM”

 

-          “Ahmakça dava” dediniz. Ona istinaden Adalet Bakanının da bir açıklaması oldu. Siz, “Hodri meydan” demiştiniz bir televizyon kanalında. Bu sözleriniz, şu anda yargılama devam ettiği için, yargı mensuplarını etkilemeye dönük olarak nitelendirdi Adalet Bakanı sizi açıklamalarınızı. Siz ne dersiniz? 

 

“Lisede çok gürültü yapan arkadaşlar olarak, en arka sırada otururduk. Öğretmen de kızarak bize, ‘Siz arkadakiler’ derdi. Biz, döner duvara bakardık. Şimdi arkadaşımız da siniyor, lafı başkasına aktarmaya çalışıyor. Ben, direkt kendine söyledim, yargıya falan değil. O ve onun gibi, bugünkü iktidarın mensuplarına söyledim. Bu işi nasıl etkiledikleri, nasıl baskı altında tuttuklarına dair. Direkt kendine. Onun için sinip, ‘yargı’ demesin. Sonuçta, cümlenin sonrasında da dedim; ‘En erken yapılacak seçimde, o seçimde Yargıtay süresini bile dolduramayacaklar. Bu millet, öyle bir sert cevap verecek ki onlara ve o ilk seçimde de biz milletçe, bu ahmakça davada eğer bu baskıya devam ederlerse -onun için ‘hodri meydan’ dedim- ceza vermeye kalkarlarsa, Yargıtay'daki süreci göremeden sandıkta -sandığın anlamı nedir?- gereken cevabı alacaklar ve gidecekler’ dedim. Bu kadar basit cevabı algılayamayan bir insan, Adalet Bakanlığı yapma konusunda, kendini bir gözden geçirsin.”

“SANDIĞA GİTMEK ZORUNDA KALACAKSINIZ BU MİLLET DE SİZDEN KURTULACAK”

 

“Bir. İkincisi; bakın ben size bir hatırlatma daha yapayım. Bunlar hep unutuluyor. Bana hakaret eden bakan, ben ona cevap verdikten sonra, hakkımda suç duyurusunda bulunuyor. Ve o dava, hala mahkemede duruyor. Niye? Çünkü istinaftaki sonucu bekliyor. Yazı yazıyor, ‘Hadi karar verin de ben de ona göre karar vereyim.’ Ne için? Bakan diyor ki, ‘Bana dedi.’ Şimdi istinaftaki bekleyen kararı bekliyor öbür mahkeme. Diyor ki, ‘Siz de diyorsunuz ki, bunu illa YSK üyelerine dedi diye iddia ediyorsunuz. Bir karar verin de bakanın açtığı davayı yürürlüğe koyayım!’ Yani istinaf lehimize karar verirse, benim bir de bakana lafını iade ettiğim için, bana açtığı davadan bir de bakanla hesaplaşacağız. Zaten bıraksınlar hesaplaşalım. Ben dava açmışım, ‘Bakan bana ahmak dedi’ diye. O davayı da ‘Ben bakan yargılayamam, dokunulmazlığı var’ diye mahkeme ta o zaman hükümsüz bırakmış. Şimdi bu mahkemeyi konuşmak bile, insanın içini burkuyor. Yani yargı adına içini burkuyor. Ben, yargıya parmak sallamadım, sana salladım. Senin gibi yargıyı etkileyen, yargıyı arka planda zorda bırakan, baskı altında tutan hükümetin mensuplarını parmak salladım. O parmak, benim parmağım değil; milletin parmağı. Dedim ki, ‘Onun da yeri sandık. Siz, sandığa gitmek zorunda kalacaksınız. Ve o gittiğimiz gün de Yargıtay daha kararını veremeden, ülkenin başından gideceksiniz. Bu millet de sizden kurtulacak.’ Daha özeti olabilir mi bu işin? Bu kadar net.”

 

VİDEO LİNK: https://we.tl/t-TxVXNlOmLK 

https://we.tl/t-ediIoPtc0S 



POLİTİKA 5.09.2024 16:31:00 0

Kuvayımilliye Ruhu OKSM'de Sanatla Yeniden Hayat Buldu

Altınordu Belediyesi Türk Halk Müziği Kadın Korosu'nun Nazım Hikmet'in şiirleriyle sahnelediği Kuvayımilliye Destanı müzikal gösterisi, Ordu Kültür Sanat Merkezi'nde izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı.

Kartal'da Çocuklar İçin Bilim ve Teknoloji Atölyeleri Başlıyor

Kartal Belediyesi, Makina Hangar'da ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik robotik, 3D tasarım ve mühendislik atölyeleri düzenliyor. Kasım ayında başlayacak programda kontenjanlar sınırlı tutuluyor.

Kepez Belediye Meclisi'nde birlik ve beraberlik vurgusu

Kepez Belediye Meclisi'nin Kasım ayı toplantısında 26 gündem maddesi görüşüldü, araç alımı ve park isimlendirmeleri karara bağlandı.

Antalya'da Kepez Karting Park projesinde çalışmalar hızla ilerliyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 55 dönüm alana inşa ettiği Kepez Karting Park'ta zemin iyileştirme ve elektrik altyapı çalışmaları tamamlandı, pist inşaatı başlayacak

Çorlu Belediyesi Kasım Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi

Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt başkanlığında yapılan kasım ayı olağan meclis toplantısında gündem maddeleri görüşülerek karara bağlandı.

Toroslar'da Mimar Sinan Parkı ve Ülmiye Topuz Taziye Evi Hizmete Açıldı

Toroslar Belediyesi, Güneykent Mahallesi'nde Mimar Sinan Parkı ile Ülmiye Topuz Taziye Evi'nin açılışını gerçekleştirdi. Açılışa çok sayıda davetli ve vatandaş katıldı.

Konya'da Turizm Buluşmaları'nda Çatalhöyük'ün Eski Kazı Başkanı Prof. Hodder Konuk Oldu

Konya Büyükşehir Belediyesi ve SKAL International Konya iş birliğiyle düzenlenen Turizm Buluşmaları'nda, Çatalhöyük'ün 25 yıl kazı başkanlığını yürüten Prof. Dr. Ian Hodder ağırlandı.

Kepez Belediyesi 414 Öğrenciye Göz Taraması Yaptı

Gülsüm Ahmet Şimşek Anaokulu ve Gülveren İlkokulu'nda yapılan taramalarda 42 öğrencide görme bozukluğu tespit edildi

Kartal'da "Yağmurdan Sonra" Kitabının Tanıtımı Gerçekleştirildi

Gazeteci Murat Karaca'nın ilk kitabı 'Yağmurdan Sonra', Kartal Belediyesi ve Kaymakamlığın katkılarıyla düzenlenen etkinlikte tanıtıldı.

Denizli'de ortak kullanım çöp konteyneri uygulaması başladı

Denizli Büyükşehir Belediyesi, kent estetiğini korumak ve çevre kirliliğini önlemek amacıyla ortak kullanım çöp konteyneri uygulamasını hayata geçirdi.

Şanlıurfa'da 400 Bin Mevsimlik Çiçek Üretimiyle Tasarruf Sağlanıyor

Büyükşehir Belediyesi'nin Akçakale'deki seralarında üretilen çiçekler, park ve yeşil alanlarda değerlendirilerek hem maliyet düşürülüyor hem de yerel kaynaklar verimli kullanılıyor.

Aydın'da Ata Tohumlarından Üretilen Fideler Vatandaşlarla Buluşuyor

Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin ata tohumlarını koruma ve gelecek nesillere aktarma çalışmaları kapsamında Yenipazar'da kışlık fide dağıtımı gerçekleştirildi.

Kars'ın Kurtuluşu 30 Ekim'de Kutlanacak

Kars'ın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü, 30 Ekim'de düzenlenecek törenlerle kutlanacak. Tüm halk, birlik ve beraberlik mesajlarının verileceği etkinliklere davet edildi.

Denizli'de Güneşli Günler Çocuk Gelişim Merkezleri 8'e çıkacak

Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin çalışan anneler ve ekonomik durumu iyi olmayan aileler için hayata geçirdiği Güneşli Günler Çocuk Gelişim Merkezleri'nin sayısı Kayıhan ve Pelitlibağ mahallelerindeki yeni merkezlerle 8'e yükselec

Şuhut Belediye Başkanı Özaşkın, Anaokulu Öğrencilerini Keşkek Evi'nde Ağırladı

15 Temmuz Şehitler Anaokulu öğrencileri, Şuhut Belediye Başkanı Muhittin Özaşkın tarafından Keşkek Evi'nde misafir edildi. Minik öğrenciler yöresel keşkek kültürünü tanıma fırsatı buldu.

Nevşehir'de 5 Farklı Kurs İçin Kayıtlar Başlıyor

Kapadokya Eğitim Merkezi'nde İngilizce, bilgisayar, işaret dili ve ahşap yakma kurslarına ücretsiz katılım imkanı

Cumhuriyet'in 102. Yılı Kutlanıyor

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yıl dönümü, büyük bir gurur ve coşkuyla kutlanıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları rahmetle anılıyor.

Şehitkamil Belediye Başkanı Hayırseverlere Teşekkür Etti

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, hayırseverler tarafından yapımı devam eden sağlık ocağı, taziye evi ve Kur'an Kursu projelerini inceledi.

Kars'ın Kurtuluşu'nda Uca Dağlar Dans Topluluğu Sahne Aldı

Kars'ın 30 Ekim Kurtuluş Günü etkinliklerinde Uca Dağlar Dans Topluluğu, kültür ve dayanışma temalı performansıyla izleyicileri büyüledi.

26. Barış Selçuk Gazetecilik Ödülleri’ne son başvuru tarihi 14 Kasım

26. Barış Selçuk Gazetecilik Ödülleri’ne son başvuru tarihi 14 Kasım

Kent merkezine tiyatro ve konser salonu geliyor

Kent merkezine tiyatro ve konser salonu geliyor