İMAMOĞLU’NDAN KURUM’A ‘KÖFTECİ’ YANITI: BEN, ONA, ‘BAKAN OLAMAZSIN DEMEDİM, KÖFTECİ OLAMAZSIN’ DEDİM

İMAMOĞLU’NDAN KURUM’A ‘KÖFTECİ’ YANITI: BEN, ONA, ‘BAKAN OLAMAZSIN DEMEDİM, KÖFTECİ OLAMAZSIN’ DEDİM

İMAMOĞLU’NDAN KURUM’A ‘KÖFTECİ’ YANITI: BEN, ONA, ‘BAKAN OLAMAZSIN DEMEDİM, KÖFTECİ OLAMAZSIN’ DEDİM

31 MART’TA ESNAFIN, KÖFTECİLERİN ZAFERİ OLACAK

 

İMAMOĞLU’NDAN ’17 BAKAN’ ÇIKIŞI: ESNAF OLMANIN DA BAKAN OLMANIN DA AĞIRLIĞI VAR. BAKAN OLMANIN DA AĞIRLIĞINI TAŞIMAYI, BAŞARMALARINI, DİLİYORUM, İSTİYORUM”

 

ERDOĞAN, “İHANET” SÖZÜNÜ AĞZINDAN KAÇIRDIĞINA, MUHTEMELEN PİŞMANDIR

 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Oyunları’nın kente kazandırılmasını duyurduğu toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Rakibi Murat Kurum’un, ‘Bakanlıkların kapısından içeriye dahi giremezsin. Öyle bir liyakat yok sende. Seni ancak bakanlığın kantinine köfteci olarak alırlar’ sözlerine yanıt veren İmamoğlu, “Köfteciyle ilgili bir sorunu var Sayın Kurum’un. Ben, ona, ‘Bakan olamazsın demedim, köfteci olamazsın’ dedim. Esnaflığın ne anlama geldiğini bilmeyen bir insan, insanlarının yüzde 30’a yakın esnaf kökenli bir toplum olan güzel İstanbul'a nasıl hizmet edebilir; varın siz düşünün. Tabii anlayacağını da düşünmüyorum. Belli ki köfteyle, köfteciyle bir zoru var, esnaflıkla bir zoru var. Ama 31 Mart’ta esnafın, köftecilerin zaferi olacak. Muhtemeldir ki 31 Mart'tan sonra her yediği köftede, İstanbul seçimini hatırlayacak” yanıtını verdi. 

 

İmamoğlu, 17 bakanın İstanbul’da seçim çalışması yapmasıyla ilgili soruyu da “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kabinesi, ilk defa işini bu kadar boşlamış, laçka bir duruma evrilmiştir. Dışişleri Bakanı’nı şu anda ilgilendiren günlük mevzulara bakıyorum; devasa sorunları var. İçişleri Bakanı’na bakıyorum. Bir kere her şeyden önce sandık güvenliği sana teslim. Sen, seçime 3 gün, 5 gün kala anons yapıyorsan, propaganda yapıyorsan, seçimle ilgili sana nasıl güvenecek bu millet. Daha 1-1.5 ay öncesine kadar, her gün 2-3 tane operasyon görüntüleri görüyorduk sayfasında. Yani polisimizi kullanarak, çakarlı arabalar, büyük operasyonlar, Hollywood tarzı çekimlerle… Ne oldu? Bir anda her şey bitti mi? Bıçak sırtı gibi böyle ‘tak’ diye kesildi mi yani? Öyle bir şey olabilir mi? Bu milletin aklıyla dalga mı geçiyorsunuz siz? Her makamın bir ağırlığı var. Esnaf olmanın ağırlığı var. Bakan olmanın da ağırlığı var. Bakan olmanın da ağırlığını taşımayı, başarmalarını, becermelerini diliyorum, istiyorum” şeklinde yanıtladı. 

 

İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İstanbul’a ihanet” itirafıyla ilgili soruya yanıtı ise, “İhanet etmekte kararlılar. Hiç durmadılar. O sözü de ağzından kaçırdığına, muhtemelen pişmandır. İkincisi; ihanetin en büyük evresi de bu şehre hala ‘kanal’ deyip durmalarıdır. Kanala bir yandan da devam etmeleridir. ‘İstanbul'un muhafızlığı’ onların ihanet kelimesinin çok üstüne tırmanmıştır. Artık ihanet, sıradan bir kavram olarak zeminde dolaşacaktır. Muhafızlar da gerektiğinde o ihanet yapanların üzerine bir basıp, ortadan kaldıracaktır ihanet kavramını. Artık İstanbul'un muhafızları var. Hem de göreceksiniz, bu şehrin muhafızlarının sayısı, her zaman 16 milyon ya da nüfusu neyse, o kadar olacak” oldu. 

 

FATİH / İSTANBUL 

 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Oyunları’nın kente kazandırılmasını duyurduğu toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun bu sorulara verdiği yanıtlar şunlar oldu: 

 

“KÖFTECİYLE İLGİLİ BİR SORUNU VAR SAYIN KURUM’UN”

 

-           İstanbul'dan bakanların  seçim turunda olmasını eleştiriyordunuz. Murat Kurum'un şöyle bir cümlesi oldu: “Bakanlıkların kapısından içeriye dahi giremezsin. Öyle bir liyakat yok sende. Seni ancak bakanlığın kantinine köfteci olarak alırlar” dedi. Ne söyleyeceksiniz?

 

“Köfteciyle ilgili bir sorunu var Sayın Kurum’un. Ben, ona, ‘Bakan olamazsın demedim, köfteci olamazsın’ dedim. Biraz esnaf olmaya dönük de bir davetim oldu. Ama esnaf olmaya da niyeti yok. Olamaz da bu söylemlerine bakılırsa. Esnaflığın ne anlama geldiğini bilmeyen bir insan, insanlarının yüzde 30’a yakın esnaf kökenli bir toplum olan güzel İstanbul'a nasıl hizmet edebilir; varın siz düşünün. Tabii anlayacağını da düşünmüyorum. Belli ki köfteyle, köfteciyle bir zoru var, esnaflıkla bir zoru var. Ama 31 Mart’ta esnafın, köftecilerin zaferi olacak. Muhtemeldir ki 31 Mart'tan sonra her yediği köftede, İstanbul seçimini hatırlayacak. Öyle tahmin ediyorum. Çok kötü sınav verdi. Umarım hayat dersi, ona birazcık esnaflık dersi, şu 31 Mart öncesi yaşadıkları biraz esnaflık dersi verir de esnaf olmanın ağırlığını yaşar ve hisseder.”

 

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, İLK DEFA BU KADAR ZAFİYET İÇERİSİNDE”

 

-           Bakanlar iftar ve sahur programlarında da aday için oy istiyorlar. Dışişleri Bakanı, Murat Kurum'u anlattı son olarak. Değerlendirmeniz ne olacak?

 

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ilk defa bu kadar zafiyet içerisinde. Ben, İstanbul'da halkımızın topyekun, acilen bunları görevine yollaması gerektiğini düşünüyorum. Ve 1 Nisan itibarıyla görevlerine geri dönmesi için hem de böyle tam gaz, hani biraz sokak diliyle söyleyeceğim; topuklayarak, koşa koşa Ankara'ya dönebilmeleri için, iyi bir fark yemeleri lazım. Ben eminim AK Partili hemşerilerim, AK Parti'ye oy vermiş emekli hemşerilerim, abilerim, ablalarım bile bize oy verecekler ki bunlar aklılarını başlarına alsın. Ve bir an önce işlerine güçlerine geri dönsünler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kabinesi, ilk defa işini bu kadar boşlamış, laçka bir duruma evrilmiştir. Dışişleri Bakanı’nı şu anda ilgilendiren günlük mevzulara bakıyorum; devasa sorunları var. İçişleri Bakanı’na bakıyorum. Bir kere her şeyden önce sandık güvenliği sana teslim. Sen, seçime 3 gün, 5 gün kala anons yapıyorsan, propaganda yapıyorsan, seçimle ilgili sana nasıl güvenecek bu millet. Daha 1-1.5 ay öncesine kadar, her gün 2-3  tane operasyon görüntüleri görüyorduk sayfasında. Yani polisimizi kullanarak, çakarlı arabalar, büyük operasyonlar, Hollywood tarzı çekimlerle… Ne oldu? Bir anda her şey bitti mi? Bıçak sırtı gibi böyle ‘tak’ diye kesildi mi yani? Öyle bir şey olabilir mi? Bu milletin aklıyla dalga mı geçiyorsunuz siz?”

 

“Her makamın bir ağırlığı var. Esnaf olmanın ağırlığı var. Bakan olmanın da ağırlığı var. Bakan olmanın da ağırlığını taşımayı, başarmalarını, becermelerini diliyorum, istiyorum. İçlerinde, itibarlı olduklarına şahitlik ettiğim insanlar var. Umuyorum bu söylediklerim, onların biraz canını yakar. Ve biraz kendilerine çeki düzen verirler ve işlerinin başına dönerler. Çok yanlış yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bürokrasi tarihine ayıp sayfalar olarak girmeye, şu anda namzetler. Umuyorum bir an önce akılları başına gelir. Ama zaten akıllarını başına getirecek olan, İstanbulluların 31 Mart’taki tercihleri olacak. Umuyorum ve inanıyorum ki; 1 Nisan'da koşa koşa Ankara'ya gidecekler. Zira bunlar, oy aldıkları takdirde milletini nasıl unuttuklarını, 14-28 Mayıs arasında gösterdiler. Verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. O günden bugüne baktığınızda, enflasyonun durumu ortada. 3600 ek gösterge ortada. Mülakat ortada. Milletimizin geçen sene yetki verdiği iktidara, hükümete, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ekibine ciddi bir ders vermeli bu seçimde ve akıllarını başına alıp, gerçek sorunları çözme adına, makamlarına gidip, işlerinin başına geçmeliler.”

 

“KENT LOKANTASINA NİÇİN İHTİYAÇ DUYDUĞUNU KAVRAYAMAYAN 

BİR AKIL, İSTANBUL'A BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPABİLİR Mİ? YAPAMAZ”

 

-           Rakibiniz Murat Kurum, “Muhalefet, pişirip pişirip ülke gündemini yerel seçime taşıyorlar” dedi. Buna bir cevabınız olacak mı?

 

“Ülke gündemi dediğimiz, bizim taşıdığımız meseleler ne? Yoksulluk, emeklinin çektiği sıkıntı, ailelerin çektiği pazardaki sorunlar, ekonomi. Bunları görmeyen insandan, İstanbul'a belediye başkanı olur mu? Bunları hissetmeyen, yani bir bursun ne anlama geldiğini anlayamayan, kreşin ne anlama geldiğini anlayamayan, esnaflığın ne olduğunu bilmeyen, esnafın çektiği sıkıntıyı anlayamayan  ya da emeklinin Kent Lokantasına niçin ihtiyaç duyduğunu kavrayamayan bir akıl, İstanbul'a belediye başkanlığı yapabilir mi? Yapamaz.”

 

 

 

“2019’DA YEREL SEÇİMDE, İKİ SEÇİM ÜST ÜSTE BUNU İSTANBUL'DA BAŞARDIK”

 

-           Seçim güvenliğindeb bahsettiniz. Herhangi bir tereddüdünüz var mı? İçişleri Bakanı'yla olsun, kampanyayla ilgili olsun. Oyları korumak için neler yapıyorsunuz?

 

“Türkiye'de, ne yazık ki uzun yıllardır, geriye dönüp baktığımızda, 15-16 seçimdir, sayısını da unuttum ama uzun zamandır seçim güvenliğiyle ilgili, son derece insanlarımız tedirgindir, kaygılıdır. O bakımdan, sandıkta görev alma meselesini en üst seviyeye taşıyıp, onlara demokrasi neferleri, demokrasi kahramanları sıfatını yüklememizdeki temel sebep de bu zaten. Çünkü, böyle büyük bir sorun var. Bu sorun, tabii çağdaş ülkelerde, sandık güvenliğini kendi lehine değil de kamu lehine çözüm bulan ülkelerde konuşulmaz. Ama bizde ne yazık ki seçim, sandıkta kazanılıyor. Aslında sandıktan çıkan oyların sayımı, tasnifi esnasında ya da bir sonraki aşamada yaşanan sorunlar… Bu bağlamda alınması gereken tedbirleri almayıp, ha bire bir zafiyet alanı yaratıp, seçimlerin tartışılmasına fırsat veren iktidar. Ama biz, 2019’da yerel seçimde, iki seçim üst üste bunu İstanbul'da başardık. Şu anda da bunu başaracak güçteyiz. Sandıkta tedbirleri noktasında ama hukukçular ama sandık görevlileri ama müşahitler ama okul sorumluları ama bilişim sorumluları, son derece donanımlı bir şekilde sayısal anlamda da varlar. Fakat İstanbullular, ‘Bir kişi daha fazla niçin olmasın ki’ diyerek İstanbul Gönüllüleri’ni arayabilirler. CHP’nin ilçe ve il başkanlığıyla irtibata geçebilirler ve görev talep edebilirler’ diye çağrılarımı yapıyorum. Sonuçta yine bu seçimde de tedbiri, ne yazık ki kuralları koyanlar değil, halk alacak.”

 

ERDOĞAN’A ‘ERİME’ YANITI: “BUNU BİRİLERİNE YUTTURMAYA GAYRET EDEBİLİR”

 

-           Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Ne versek, eriyip gidiyor, kayboluyor’ diye bir açıklaması var. Buna atıf olarak ek bir şey söylemek ister misiniz? 

 

“Yani trajikomik bir durum. Yakında, sorun ya da sebep sonuç meselesi üzerinden yürüyüp, suçlu enflasyonu ilan ederse, şaşırmam. Yani bütün olanların sorumlusu enflasyon deyip, enflasyonun neden, sebep olduğunu, enflasyonu kendisine bir rakip kabul edip, onunla kavga etmeye başlayıp, bunu birilerine yutturmaya gayret edebilir. Eridiği, doğru. Ama erimesinin sebebi, koşulların oluşmasının sebebi, en az 8 yıldır çok kötü yönettikleri ekonomi politikaları, ortaya koydukları ekonomi yönetimi süreci. Tabii ki eriyor ve ne yazık ki bu şekilde devam ederse de erimeye devam edecek.”

 

“DÜNYADA SPORU DİREKT DEVLETİN YÖNETTİĞİ 3-4 ÜLKE KALDI”

 

-           Daha önceki konuşmalarınızda da bugün bir kez daha, ‘Spor siyasetin üstünde tutulmalıdır’ dediniz. Geçtiğimiz hafta oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçı olaylı geçti. Maçta ve sonrasında yaşananlar da siyasetin etkisi ya da sonucu muydu? Fenerbahçe camiasına ya da Trabzonspor camiasına bir haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz? 

 

“Birincisi; ben tabii Futbol Federasyonu Başkanı değilim. Bu konunun muhatabı onlar ya da kulüpler. Ama Türkiye'de siyasetin sporun içine girmemesi gerektiğini ve hatta spordan uzak olması gerektiğini, sporun bağımsızlaşması gerektiğini… Dünyada sporu direkt devletin yönettiği 3-4 ülke kaldı. Rusya, Çin… Başka var mı, emin değilim. Bir de biz. Böylesi bir ortamın spora ne kadar zarar verdiği ortada. Spor, siyasete muhtaç olduğunu düşünmemeli. Kulüplerin ekonomik sorunları var. Bunlar çözülebilir. Devlet, pekala bu işi çözebilir. Ama gerçek anlamda bir çözüm bulup, sonrasıyla ilgili de hukuksal, yasal anlamda tedbirlerini koyup, sporu özgürleştirmeli. Bu kadar basit. Ama isteniyor ki, spor siyasete muhtaç kalsın. Federasyon başkanlarını o atasın. Yetmedi; kulüp başkanlarını o atasın. Yöneticileri o atasın. Bu olmaz. Ben sporcuyum. Sporculuk yaptım. Hem de birkaç branşta. Spor yöneticiliği yaptım, kulüp kurdum. En üst liglerde kulüp yöneticilikleri yaptım basketbolda, futbolda, voleybolda. Ben, bu ruhu biliyorum. Ve ben böylesi bir alana siyasilerin müdahale etmesine, kesinlikle karşıyım. Umarım spor siyasetten uzak, milletimiz adına en böyle yukarıda duran, hepimizin ona gururla baktığı, keyiflendiği anları yaşadığı bir mekanizmaya döner.”

 

“İHANET” YANITI: “BUNLAR BİLDİĞİ ŞİİRİ, BİLDİĞİ YERDEN OKUYORLAR”

 

-           Yıllar önce Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, İstanbul'a ihanet ettiklerini ve ihanet etmeye devam ettiklerini ve kendisinin bundan sorumlu olduğunu söylemişti. 2024 yirmi dört yılında tekrar İstanbul'u talep etmelerinin nedeni ne? Tekrar ihanet etmek mi? Yoksa yaptıkları ihaneti telafi mi etmek istiyor?  

 

“Bir kere ihanetten vazgeçseler, Şehircilik Bakanlığı’nın sadece son bir yılda İstanbul'da parsel bazlı çıkarttıkları imara baksanız, zaten ihanete devam ediyor yani. Bunlar bildiği şiiri, bildiği yerden okuyorlar. Yani İstanbul'un göbeğinde… Ne bileyim Şişli'de, Boğaz’ın dibinde. Ne bileyim, Üsküdar'da caminin yanında veya Sarıyer'de, Kısırkaya'da bir arsada, gidip de imar vermek nedir? Hangi ülkedeyiz biz? Neyiz yani? Bu mesele gösteriyor ki, telefonu kaldır, talimat ver, A kişisinin parseline imar çıkar. Kim için? Ne için? İstanbullu bunun neresinde? Bakın bu koridorlarda, imar dosyalarının parsel parsel nasıl gezdiğini, ben bilirim. İş dünyasından da duyarım. Ama 5 yıllık ilçe başkanlığım, 5 yıllık ilçe belediye başkanlığı dönemimden de şahitliklerim var. Ne Beylikdüzü'nde 5 yıl boyunca buna müsaade ettim ne de 5 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde müsaade ettim. Etmem de. Böyle bir şey olmaz. Bir bölgeye plan olarak çalışırsınız, edersiniz; olmaz. İhanet etmekte kararlılar. Hiç durmadılar. O sözü de ağzından kaçırdığına, muhtemelen pişmandır. İkincisi; ihanetin en büyük evresi de bu şehre hala ‘kanal’ deyip durmalarıdır. Kanala bir yandan da devam etmeleridir. ‘İstanbul'un muhafızlığı’ onların ihanet kelimesinin çok üstüne tırmanmıştır. Artık ihanet, sıradan bir kavram olarak zeminde dolaşacaktır. Muhafızlar da gerektiğinde o ihanet yapanların üzerine bir basıp, ortadan kaldıracaktır ihanet kavramını. Artık İstanbul'un muhafızları var. Hem de göreceksiniz, bu şehrin muhafızlarının sayısı, her zaman 16 milyon ya da nüfusu neyse, o kadar olacak.” 

 

Video linki: https://we.tl/t-NdpSbevBUq

 



POLİTİKA 27.03.2024 18:11:00 0

Kent merkezine tiyatro ve konser salonu geliyor

Kent merkezine tiyatro ve konser salonu geliyor

Kadifekale’de tahliye ve yıkımlar sürüyor

Kadifekale’de tahliye ve yıkımlar sürüyor

Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak

Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak

Denizli'de Ara Tatil Bilim Kampı Başlıyor

Denizli Büyükşehir Belediyesi Bilim Merkezi, 7-12 yaş arası öğrenciler için 10-14 Kasım tarihlerinde Bilim Kampı düzenliyor. Eğlenceli ve öğretici atölyelerle dolu program için başvurular başladı.

Kahramanmaraş'ta Adalet Yatırımları Görüşüldü

Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ve AK Parti heyeti, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Kahramanmaraş'ın adalet altyapısını güçlendirecek projeleri değerlendirdi.

Karabük Belediye Başkanı Çetinkaya: "İyi ki Varsın Karabük"

Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, sosyal medyadan yaptığı açıklamada yatırımları incelediklerini ve halkın görüşlerini dinlediklerini belirterek şehre olan sevgisini ifade etti.

Kocasinan Belediyesi Mülkiye Müfettişi Raporundan Tam Not Aldı

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi'nin denetim raporunda, Kocasinan Belediyesi'nin 2020-2025 dönemindeki hizmetleri övgüyle değerlendirildi.

Fabrika Otomasyon Çözümleri Zirvesi Kartal'da Başladı

Kartal Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Fabrika Otomasyon Çözümleri Zirvesi, 4-6 Kasım 2025 tarihlerinde 80'den fazla sektör uzmanını bir araya getiriyor.

Tarsus'ta Lösemili Çocuklar İçin Amigurumi Kukla Atölyesi Düzenlendi

Tarsus Belediyesi'nin LÖSEV işbirliğiyle düzenlediği atölyede, katılımcılar lösemili çocuklar için kuklalar üretti ve farkındalık eğitimi aldı.

Kepez'de 465 öğrenciye göz taraması: 49'unda görme bozukluğu tespit edildi

Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi, Güneş Anaokulu ve Şehit Hakan Karakaya İlkokulu'nda gerçekleştirdiği göz sağlığı taramalarında toplam 465 öğrenciyi muayene etti. Yapılan kontrollerde 49 öğrencide görme bozukluğu belirlendi.

Ticaret Bakanlığı'nın 2026 Bütçesi TBMM'de Görüşüldü

Bakan Bolat, cari işlemler fazlası ve ihracat rekorlarına dikkat çekerek 2026 yılı bütçe hedeflerini açıkladı. Dört ay üst üste cari fazla bekleniyor.

Keçiören'de 'Atatürk'ü Anlamak' semineri gerçekleştirildi

Keçiören Belediyesi'nin düzenlediği seminerde, Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, ilkeleri ve Cumhuriyet kazanımları katılımcılara anlatıldı.

Yomra Belediye Meclisi Kasım Ayı İkinci Oturumu Yapıldı

Yomra Belediye Meclisi'nin Kasım ayı ikinci oturum toplantısı Belediye Başkanı Mustafa Bıyık başkanlığında gerçekleştirildi.

Karaköprü Belediyesi Sıfır Atık Market Projesi'ni Hayata Geçirdi

Doğukent, Seyrantepe ve Güllübağ Mahalleleri'nde kurulan 3 sıfır atık market, vatandaşların geri dönüştürülebilir atıklarını puan karşılığında temel ihtiyaç ürünleriyle değiştirebileceği sistemi başlattı.

YENİ F-MAX KAYSERİ’DE KULLANICILARLA BULUŞUYOR

YENİ F-MAX KAYSERİ’DE KULLANICILARLA BULUŞUYOR

Mudanya Belediyesi, İş Yerinde Bıçaklanan Kadına Destek İçin Harekete Geçti

Mudanya Belediyesi Kadın Eşitlik Merkezi, Güzelyalı'da eski eşi tarafından iş yerinde bıçaklanan kadına hukuki ve psikolojik destek sağlayacaklarını açıkladı.

Kepez'de Atatürk, Sevdiği Şarkılar ve Sunay Akın'ın Sunumuyla Anılacak

Kepez Belediyesi, 10 Kasım'da Atatürk'ü sevdiği şarkılarla anacak konser ve Sunay Akın'ın 'Aslanlı Yol' sunumu düzenleyecek. Etkinlikler Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek.

Kahramanmaraş'ta 63 Mahalleye 40 Milyon TL Sulama Desteği

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, 63 kırsal mahallede 2 bin 718 üreticiye 90 kilometre sulama borusu dağıtarak 23 bin 500 dekar tarım arazisini modern sulama sistemlerine kavuşturdu.

Adalet Bakanı Tunç: Hukuk Fakültelerine Girişte 100 Bin Barajı Gelecek Yıl Uygulanacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin 100. yıl töreninde yaptığı konuşmada, hukuk fakültelerine girişte önümüzdeki yıldan itibaren ilk 100 bin başarı sıralaması şartı getirileceğini açıkladı.

Uluslararası Antalya Mimarlık Bienali, Pil Fabrikası'nda Geçmişle Geleceği Buluşturuyor

Kepez Belediyesi ve Antalya Mimarlar Odası işbirliğiyle düzenlenen IABA 2025, 50 yıl sonra endüstri mirası Pil Fabrikası'nda kapılarını açtı. 'ARADA' temasıyla düzenlenen bienal, 9 Kasım'a kadar ziyaret edilebilecek.

Alanya'da Zeybek Kurslarının Üçüncü Dönemi Başladı

Alanya Belediyesi ve ALSAV işbirliğiyle düzenlenen Zeybek Kursları'nın 3. dönemi 75. Yıl Spor Salonu'nda yoğun katılımla start aldı.