KANSER TEDAVİSİ SONRASI YAŞAM ŞEKLİ VE BESLENMEYE DİKKAT!

KANSER TEDAVİSİ SONRASI YAŞAM ŞEKLİ VE BESLENMEYE DİKKAT!

KANSER TEDAVİSİ SONRASI YAŞAM ŞEKLİ VE BESLENMEYE DİKKAT!

 

Vücudumuzda bulunan organlarda veya dokularımızda kontrolsüz bir şekilde büyüyen, çoğalan hücreler kanser oluşumuna neden oluyor. Günümüzde kanser denilince ilk aklımıza gelen seçenekler genellikle en kötü senaryolardan oluşuyor. Ancak modern cerrahi yöntemler ve teknolojik gelişmeler ile birlikte yeni ilaçlar, radyoterapi yöntemindeki gelişmeler kanser tedavisinde umutları artırıyor. Kanser olan bireylerde doktorlar genel olarak, yöntem seçimi ve planlama sürecinde ilk olarak hastanın öyküsü, yaşı, genel durumu, farklı hastalıkları olup olmadığı gibi kriterler göre kişisel bir tedavi yöntemi belirlemeyi amaçlıyor. Kanser tedavisi sonrasında da beslenme de önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor, kişilerin bağışıklık sistemi ve dirençleri açısından yaşam şeklinde ve beslenmesinde yapacağı olumlu değişiklikler tedavi sürecine katkı sağlıyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. İbrahim Hakkı Dursun, kanser tedavisi sonrasında yaşam şekli ve beslenme hakkında bilgi verdi. 

Kanser tedavisinde beslenme nasıl olmalı? 

Kanser tedavisinde beslenme açısından bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken durumlardan genel olarak şu şekilde bahsedilebilmektedir. Yenmesi ve yenmemesi gereken besinler olarak düşünülebilen bazı gıdalar; aşırı tüketilen hayvansal proteinler, doymuş yağlar bakımından artış yapabilmektedir. Bunun yerine işlenmiş gıdalardansa daha az yağlı proteinler tüketilebilir. Yağ kullanımı bakımından kanserli bireyler için en sağlıklısı bitkisel yağlar olmaktadır. E vitamini bakımından zengin gıdaların bol bol tüketilmesi de oldukça önemli olmaktadır. Aşırı yağ tüketimi tüm kanser türlerinde tetikleyici etkilere neden olabilmektedir. A vitamini ise kanserojen maddelerin vücuttaki etkisini olumlu olarak azaltabilmektedir. Kanser tedavisi sürecinde kalori alımını artırmak gerekmektedir. Bunun için mutlaka kuru meyveler, proteini düşük yağları içeren besinler, sebze ve meyve tüketimi ile birlikte %100 meyve sebze içeren sularla birlikte tam tahıllı yiyecekler, kuru baklagiller tüketilmelidir.

Antioksidan kaynağı besinler tüketmek gerekiyor 

Amerika Kanser Topluluğu’nun hazırladığı çalışmada; hem kanseri önlemek hem de kanser tedavisi sonrası sağlıklı bir yaşam sürmek için hareketsizlikten uzak, vücut ağırlığını ideal seviyelerde tutabilen, sağlıklı besinlerin dengeli bir şekilde tüketilebildiği bir yaşam şekli önerilmektedir. Kanser tedavisi sonrasında bolca meyve ve sebze tüketmesi gereken kişiler için A,E,C vitaminlerini tüketmek oldukça önemli olabilmektedir. Antioksidan kaynağı olan bu vitaminler sayesinde kanser oluşumuna sebep olabilen serbest radikallerin sağlıklı hücrelere zarar vermesi engellenmektedir. 

Yaşam şeklinizde yapacağınız değişiklikler önemli

Kanser kelimesi toplumsal olarak ürkütücü görünebilen, bireysel olarak bakıldığında ise psikolojik olarak yıpratıcı bir süreci temsil edebilmektedir. Kanser hastalarının sosyal yaşamları, normal rutininden farklı olmalıdır. Gereksiz yasaklar yerine olması gereken kurallara uyarak kanseri rutin hayatınızın içinde sıradan bir hastalık olarak görmek ile ilk adım atılmış olunacaktır. 



SAĞLIK 14.08.2024 12:55:00 0

Hücre yaşlanmasını yavaşlatan 10 besin

Hücre yaşlanmasını yavaşlatan 10 besin

Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri

Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri

D Vitamini Takviyesi Mevsim Seçmiyor!

D Vitamini Takviyesi Mevsim Seçmiyor!

Yenidoğan Sünneti Enfeksiyonları Önlüyor...

Yenidoğan Sünneti Enfeksiyonları Önlüyor...

Dünya yeme bozukluklarıyla mücadele ediyor

Dünya yeme bozukluklarıyla mücadele ediyor

Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!

Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!

DÜNYA GENELİNDE 1 MİLYARDAN FAZLA İNSANI DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Dünya genelinde 1 milyardan fazla insanı etkileyen migren, yalnızca bir baş ağrısı olmanın çok ötesinde, yaşam kalitesini düşüren ve günlük hayatı sekteye uğratan ciddi bir nörolojik hastalık.

Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeli

Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeli

Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir

Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir

Karın şişkinliğine karşı 7 çözüm

Karın şişkinliğine karşı 7 çözüm

Belirtisiz erken teşhiste tüm vücut MR yöntemi

Belirtisiz erken teşhiste tüm vücut MR yöntemi

YAZ AYLARINDA BÖBREK HASTALARI İÇİN EN BÜYÜK TEHDİT: HATALI BESLENME VE FAZLA SIVI TÜKETİMİ!

Türk Böbrek Vakfı’ndan Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı: Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Glütensiz beslenme herkes için doğru tercih değil

Glütensiz beslenme herkes için doğru tercih değil

İzmir’de güneşi yoga ile uğurladılar

İzmir’de güneşi yoga ile uğurladılar

Kan bağışı hakkında önemli bilgiler

Kan bağışının kansızlık yarattığına dair toplumda yaygın bir inanış olsa da sağlıklı bir kişinin doğru aralıklarla ve uygun şartlarda kan vermesi kalıcı kansızlığa sebep olmaz.

“ANOREKSİYA BASİT BİR YEME SORUNU DEĞİL, YARDIM ÇAĞRISIDIR”

Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen yeme bozuklukları, özellikle gençler arasında alarm verici bir hızla artıyor.

Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler

Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler

AİLE HEKİMLİĞİNDE ÜCRET KESİNTİLERİ SONLANDIRILMALI

Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Başkan Tugay’dan Bursa’da düzenlenen DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Konferansı’nda barış mesajı

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Dirençli Sağlıklı Şehirler: Herkes İçin Sürdürülebilir Kentsel Gelecekler Yaratmak” temasıyl

Tümörleri buharlaştıran mucize: Ablasyon

Son yıllarda kanser tedavilerinde yaşanan gelişmelerle özellikle girişimsel onkoloji kavramı ön plana çıkmaya başladı.