Kemoterapi, insan vücudunda kontrolsüz çoğalarak sağlıklı dokulara zarar veren kanser hücrelerinin büyüme ve çoğalmalarını durdurmayı ve yok etmeyi amaçlayan özel ilaç tedavisidir. Kemoterapi sırasında ilaçların yan etkilerini azaltmak için destek tedavi ilaçlarının verilebildiğini paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “Tansiyon yüksekliği, kalp hastalığı, şeker veya enfeksiyon hastalıkları gibi nedenlerle kullanılan ilaçların büyük bir kısmının kemoterapi üzerine olumsuz bir etkisi yoktur, hasta bunlara devam edebilir. Ancak bazı ilaçlar kemoterapi ilaçları ile etkileşebilirler, ilaçların olumlu etkileri azalabilir veya yan etkileri artabilir. Bu nedenle kullanılan tüm ilaçlar mutlaka kemoterapiyi planlayacak hekime bildirilmeli” açıklamasında bulundu.
Kemoterapide ilaçların dozları, uygulama şekilleri ve uygulama sürelerinin hastalığın tipine göre farklılık gösterdiğini ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “Hastanın yaşı, genel sağlık durumu, hastalığın yaygınlık derecesi ve hastalık dışı sağlık problemlerine göre de tedavi süresi ve sıklığı değişiyor. Bu nedenle aynı teşhisi olan hastalarda bile farklı tedavi şemaları uygulanabiliyor. Kemoterapi protokollerinde genellikle bir tedavi dönemini bir dinlenme dönemi takip ediyor. Bu faktörler göz önünde tutularak, tedaviler her gün, haftada bir, 14 günde bir, 21 veya 28 günde bir uygulanabiliyor” diye konuştu.
Kemoterapi ilaçları farklı yollarla vücuda aktarılıyor
Kemoterapi ilaçlarının ağız yoluyla tablet veya kapsül olarak, serum içinde veya doğrudan damar içine enjekte edilerek, cilt altına veya kas içine enjeksiyon şeklinde, ayrıca direkt olarak tümörün olduğu bölgeye ilaç verme şeklinde uygulanabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “Kemoterapi ilaçları hangi yol ile verilirse verilsinler kan ile tüm vücuda dağılarak tümör hücrelerine etkilerini gösterebilirler” dedi.
Kanser tedavisi sürecinde nefes egzersizi ya da yoga faydalı
Kanser tedavisi sürecinin strese veya tükenmişliğe neden olabildiğini ve duygusal yaşantıyı etkileyebileceğini paylaşan Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “Bu sorunları kontrol edebilmek için destek alabileceğiniz çeşitli programlar ve yöntemler bulunuyor. Uygulamak istediğiniz herhangi bir rahatlama programını doktorunuzla paylaşarak ve sizin için bir sakıncası olup olmadığını öğrenerek, bu yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Masaj terapisi, fiziksel egzersiz, nefes egzersizi veya yoga yapılabilir. Ayrıca aile, yakın çevre ve hasta grupları ile paylaşımlar da çok önemli. Çevrenizdeki pek çok kişi tarafından size tıp dışı çeşitli tedavi yöntemleri önerilecektir. Hasta tüm bu önerilen yöntemlerin bilimsel dayanağını doktorundan öğrenmeden uygulamamalı. Çünkü çok masum olduğunu varsayarak kullandığınız yöntemler gerçek tedavinin etkinliğini azaltabilir veya organ fonksiyonlarını bozabilir” hatırlatmasında bulundu.
Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri
Dünya genelinde 1 milyardan fazla insanı etkileyen migren, yalnızca bir baş ağrısı olmanın çok ötesinde, yaşam kalitesini düşüren ve günlük hayatı sekteye uğratan ciddi bir nörolojik hastalık.
Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir
Türk Böbrek Vakfı’ndan Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı: Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!
Kan bağışının kansızlık yarattığına dair toplumda yaygın bir inanış olsa da sağlıklı bir kişinin doğru aralıklarla ve uygun şartlarda kan vermesi kalıcı kansızlığa sebep olmaz.
Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen yeme bozuklukları, özellikle gençler arasında alarm verici bir hızla artıyor.
Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler
Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.