Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Duygusal açlıkla obezite arasında sebep sonuç ilişkisi var”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Duygusal açlıkla obezite arasında sebep sonuç ilişkisi var”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Duygusal açlıkla obezite arasında sebep sonuç ilişkisi var”

yiyeceksin diyor, açlık kimyasalları salgılanmadığı için yeme isteği olmuyor. Duygusal açlık içinde olan kişilerin beyinleri devamlı ‘sen açsın, bir şeyler ye’ diye mesaj üretiyor. Aç hissediyorlar kendileri. Yiyorlar ama beyin hatalı alarm veriyor.” diye anlattı.

“Kişi; öfkelendiği zaman hemen bir şeyler yemeye çalışır”

Duygusal açlıkla normal açlık durumunun nasıl ayırt edilebileceğine ilişkin de Tarhan, şunları söyledi:

“Onu şöyle anlayabilir kişi; öfkelendiği zaman hemen bir şeyler yemeye çalışır. Kızdığı zaman, sinirlendiği zaman, olumsuz hissettiği zaman yahut bazen de olumlu hissettiği zaman, kendini iyi hissettiği zaman hemen bir şeyler yemeye kendisini yönlendiriyorsa bu yeme daha çok atıştırma şeklinde oluyorsa o zaman duygusal yeme oluyor. Duygusal iniş çıkışlarla yemek yeme davranışı arasında çok yakın ilişki var. Kişi kendini gözlemleyerek, yemek yeme davranışını kontrol edebilir. Kendini gözlemlemesi çok önemli burada.” dedi.

“Bu kişiler bir şeye morali bozulduğu zaman hemen kalkıp mutfağa gitmek istiyor”

Kişinin bir şeye morali bozulduğu zaman hemen kalkıp mutfağa gitmek istediğini, “Yeni yedim şu anda gidip de bunu tekrar yemeye vücudumun ihtiyacı yok, ama beynim rahatlama tekniği olarak yemek yemeyi kullanıyor” dediğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Kültürel öğrenmeyle de çok yakından ilgili. Gaziantepli bir iş adamı gelmişti bana 50 küsür yaşlarında. Depresyona girmişti. İç hastalıkları uzmanına gitmiş, o da ‘Şunları şunları yemeyeceksin’ diyor. Ondan sonra kişi depresyona giriyor.  ‘Ben bunca sene çalıştım tam böyle rahat yiyeceğim diye düşünürken şimdi istediğimi yemeyeceksem niye yaşayayım ki’ dedi. Yemek yemeği yaşam amacı gibi görmüş. Yemeğe yüklediği anlam çok farklı. Yemeğe yüklediği anlam böyle olunca da ‘Yemek yemezsem yaşamın anlamı yok’ diyor.” diye örnek verdi.

“Hayatta bir amacın varsa yemek sadece temel ihtiyaçları karşılamak içindir”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yemek için yaşarsa böyle oluyor. Ama hayatta bir amacın varsa yemek sadece temel ihtiyaçları karşılamak içindir. Yemek yemeği yaşamın amacına, hayatın merkezine oturtursan yemek yemek duygusal yatırım alanı haline geliyor. Uzun sofralar, sohbetler, kültürel olarak yemeği seviyoruz.” dedi.

Olumsuz duygularda daha çok tatlı dondurma ve pasta gibi tatlılar yeniyor

İnsanın fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam iyilik halinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “Kişilerin sadece fiziksel olarak iyi olması yetmiyor, zihinsel ve sosyal yönden de iyilik halinde olması gerekiyor. Mesela tıkınırcasına yemek yeme atakları geliyor bazı kişilere yiyor sonra bunun parmağıyla provoke edip kusuyor.  Şu anda bu anoreksiya bulimia dediğimizin şey, tıkınırcasına yeme tipi haz odaklı yaşam felsefesinde oluyor. İnsan az bir şey yediği zaman da çok mutlu yaşayabilir.  İnsanın hayattaki varoluşu amacı devamlı yemek değil ki… Yiyerek mutlu olmayı yaşam felsefesi haline getirirsek olumsuz duygularda daha çok tatlı cinsi dondurma, pasta gibi şeyler, olumlu duygularda da pizza, biftek, güveç gibi şeyler yenildiği görülüyor.” diye anlattı.

“Bütün öğrenmeleri çevreden öğreniyor çocuk…”

Çocukların 15 yaşından itibaren iyiyi kötüyü ayırt edebildiğini dile getiren Tarhan, “Bütün öğrenmeleri çevreden öğreniyor çocuk… Yani ormanda kaybolan çocuklar var, hangi hayvanın yanında büyüdüyse onun gibi davranıyorlar. Yemeği de çocuk anne babadan örnek alıyor. Evde devamlı ‘Akşam ne yenecek’ diye konuşuluyorsa, evde hep yemek tarifleri konuşuluyorsa yahut da yemek yeme konusunda çocuğun arkasından elinde tabakla devamlı koşuluyorsa, çocukla anne arasında iletişim biçimi haline geldiyse, o çocuk ileride duygusal yemek yemeği bir iletişim biçimi haline getiriyor ve obez olma ihtimali yüksek oluyor. Ya da anoreksiya olma ihtimali yüksek oluyor. Yeme bozukluğu durumu ortaya çıkıyor.” diye konuştu.

Yemek yemeyi de bağımlılık türü olarak kabul eden araştırmalar var

Beynindeki ödül sistemi bozulduğu için yemek yemeyi de bağımlılık türü olarak kabul eden araştırmaların var olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Yemek yeme esnasında beyindeki dopamin aşırı salgılanıyor. Dopamin aşırı sarhoşluk duygusu veren beyin kimyasalıdır. Aşırı haz verir. Kişi onu salgılatmak için devamlı yiyor. Eğer hazzı hayatının merkezine almışsa bir kişi ‘Aç yaşamaktansa erken yaşta tok ölürüm’ diyor. Çocuklukta evdeki kültür çocuğu etkiliyor. Yeme kültürü evde böyleyse, yemeği yaşam amacı gibi yaşayan bir aile kültürü varsa, ‘Dünyaya bir defa geldik niye yemeyelim’ tarzı düşünülüyorsa çocuk da buna göre şekilleniyor.”

“Çocuklar da mutlu olmak için yemek yemeye ihtiyaç hissediyor.” diyen Tarhan, “İştahı kontrol etmek aslında bir nevi kişinin yeme dürtüsünü kontrol etmesi, hayatı kontrol etmesi gibidir. Kola bağımlılığı olan çocuk var. Günde 2 litre içiyor.” dedi.

Sağlıklı bir insanın yemek yemeyi de öğrenmesi gerekiyor

Günümüzde modern yaşamın ‘Anı yaşa, mutlu ol, başkalarını boş ver, hayat senin, canın ne istiyorsa yap, zincirleri kır, duvarları yık’ tarzında bir kültürel emperyalizm olduğunu ifade eden Tarhan, “Global olarak bütün dünyayı etkiliyor. Tüketim ekonomisi olarak bilerek yapılıyor. Şu anda tüketim çarklarını hızlandırmak için, kazan-tüket çarkını hızlandırmak için, daha çok insan vergi versin, daha çok insan satın alsın diye obezite ve duygusal yeme arttı. Sağlıklı bir insanın psikolojik dürtülerini, arzularını kontrol etmeyi araba kullanmayı öğrenmek gibi nerede kullanacak nerede hızlanacak, yemek yemeyi de öğrenmesi gerekiyor. Bunu çocuklara da öğretmek gerekiyor.” şeklinde sözlerini tamamladı



SAĞLIK 10.06.2024 17:01:00 0

Hücre yaşlanmasını yavaşlatan 10 besin

Hücre yaşlanmasını yavaşlatan 10 besin

Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri

Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri

D Vitamini Takviyesi Mevsim Seçmiyor!

D Vitamini Takviyesi Mevsim Seçmiyor!

Yenidoğan Sünneti Enfeksiyonları Önlüyor...

Yenidoğan Sünneti Enfeksiyonları Önlüyor...

Dünya yeme bozukluklarıyla mücadele ediyor

Dünya yeme bozukluklarıyla mücadele ediyor

Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!

Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!

DÜNYA GENELİNDE 1 MİLYARDAN FAZLA İNSANI DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Dünya genelinde 1 milyardan fazla insanı etkileyen migren, yalnızca bir baş ağrısı olmanın çok ötesinde, yaşam kalitesini düşüren ve günlük hayatı sekteye uğratan ciddi bir nörolojik hastalık.

Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeli

Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeli

Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir

Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir

Karın şişkinliğine karşı 7 çözüm

Karın şişkinliğine karşı 7 çözüm

Belirtisiz erken teşhiste tüm vücut MR yöntemi

Belirtisiz erken teşhiste tüm vücut MR yöntemi

YAZ AYLARINDA BÖBREK HASTALARI İÇİN EN BÜYÜK TEHDİT: HATALI BESLENME VE FAZLA SIVI TÜKETİMİ!

Türk Böbrek Vakfı’ndan Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı: Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Glütensiz beslenme herkes için doğru tercih değil

Glütensiz beslenme herkes için doğru tercih değil

İzmir’de güneşi yoga ile uğurladılar

İzmir’de güneşi yoga ile uğurladılar

Kan bağışı hakkında önemli bilgiler

Kan bağışının kansızlık yarattığına dair toplumda yaygın bir inanış olsa da sağlıklı bir kişinin doğru aralıklarla ve uygun şartlarda kan vermesi kalıcı kansızlığa sebep olmaz.

“ANOREKSİYA BASİT BİR YEME SORUNU DEĞİL, YARDIM ÇAĞRISIDIR”

Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen yeme bozuklukları, özellikle gençler arasında alarm verici bir hızla artıyor.

Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler

Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler

AİLE HEKİMLİĞİNDE ÜCRET KESİNTİLERİ SONLANDIRILMALI

Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Başkan Tugay’dan Bursa’da düzenlenen DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Konferansı’nda barış mesajı

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Dirençli Sağlıklı Şehirler: Herkes İçin Sürdürülebilir Kentsel Gelecekler Yaratmak” temasıyl

Tümörleri buharlaştıran mucize: Ablasyon

Son yıllarda kanser tedavilerinde yaşanan gelişmelerle özellikle girişimsel onkoloji kavramı ön plana çıkmaya başladı.