Yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen, kaşıntılı ve pullu cilt lezyonlarıyla kendini gösteren “Sedef Hastalığı” kronik bir cilt rahatsızlığı olarak karşımıza çıkıyor. Hastalığın tedavisinde kullanılan klasik ilaçlar kortizon, kilo alma, tansiyon ve şeker gibi sorunlara yol açarken hiçbir yan etkisi olmayan ozon terapi ise başarılı sonuçlar sağlıyor. Bu yöntemin medikal ozon cihazları tarafından uygulandığını belirten Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Hekimi Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat, “Ozon gazı vücuda verildiğinde oksijen oranını da doğal olarak arttırıyor. Bu sayede ozon, sedef hastalığının neden olduğu iltihabı azaltarak, bağışıklık sistemini düzenler ve cilt yenilenmesini hızlandırır. Aynı zamanda ozonterapi; antioksidan ve hücre yenileyici özelliklerinden dolayı organları ve cildi yenileyip gençleştiren Anti- aging bir tedavi metodudur” dedi.
Bağışıklık sisteminin cilt hücrelerine yanlışlıkla saldırması sonucu oluşan sedef hastalığı, milyonlarca insanı etkileyen kronik bir cilt rahatsızlığı olarak kendini gösteriyor. Ciltte kızarıklık, pullanma ve kaşıntıya neden olan bu hastalık, yaşam kalitesini düşürürken metabolik sendrom, kalp rahatsızlığı gibi diğer bazı sağlık sorunlarının görülme riskini de arttırıyor.
Son yıllarda sedef hastalığının belirtilerini azaltmak ve yaşam kalitesini artırmak için doğal bir tedavi yöntemi olarak kabul edilen ozon terapi, birçok hastalığın tedavisinde olduğu gibi bu hastalığın iyileşme sürecinde de önemli bir etken oluyor.
“Ozon Terapi Sorunun Kökenine İniyor”
Ozon terapisinin sorunun kökenine inerek kalıcı çözümler sunduğunun altını çizen Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Hekimi Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat, “Ozon, oksijenin daha aktif bir formudur ve güçlü antioksidan özelliklere sahiptir. Özellikle sedef hastalığı gibi otoimmün bir rahatsızlıkta, ozon terapisi bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalığın neden olduğu reaksiyonları azaltmaya yardımcı oluyor.
Ozon, güçlü bir oksitleyici olması sayesinde patojenleri etkili bir şekilde yok ediyor, kan dolaşımını hızlandırıyor, iltihabı azaltıyor, bağışıklık sistemini düzenliyor ve vücudun antioksidan üretimini artırıyor. Bu sayede sedef hastalığının neden olduğu kızarıklık, kaşıntı ve pullanma gibi belirtileri önemli ölçüde azaltıyor” dedi.
“Her Hastanın Durumu ve Tedavi Planı Farklıdır”
Ozon terapisinin etkili bir tedavi yöntemi olmasına rağmen, her hastanın durumunun farklı olduğunu ve tedavi planının farklı olduğunu hatırlatan Dr. İskenderoğlu Bahat, “Bu terapiye başlamadan önce muhakkak bir doktora görünmelisiniz. Ozon terapisi, diğer tedavi yöntemlerine ek olarak veya tek başına kullanılabilir. Ancak tedaviye başlamadan önce hastanın genel sağlık durumu, sedef hastalığının şiddeti ve diğer sağlık sorunları gibi faktörler ilgili uzman doktor tarafından detaylıca değerlendirilmelidir. Ozon terapisi, kan veya serumla damar içine uygulanan 'majör yöntem', kas içine enjekte edilen 'minör yöntem' ve vücut boşluklarına veya yüzeysel olarak uygulanan farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilir.”
Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri
Dünya genelinde 1 milyardan fazla insanı etkileyen migren, yalnızca bir baş ağrısı olmanın çok ötesinde, yaşam kalitesini düşüren ve günlük hayatı sekteye uğratan ciddi bir nörolojik hastalık.
Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir
Türk Böbrek Vakfı’ndan Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı: Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!
Kan bağışının kansızlık yarattığına dair toplumda yaygın bir inanış olsa da sağlıklı bir kişinin doğru aralıklarla ve uygun şartlarda kan vermesi kalıcı kansızlığa sebep olmaz.
Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen yeme bozuklukları, özellikle gençler arasında alarm verici bir hızla artıyor.
Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler
Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.