Şişkinlik Yaşamanızın Sebebi Bağırsak Bakterilerimiz Olabilir Mi?

Şişkinlik Yaşamanızın Sebebi Bağırsak Bakterilerimiz Olabilir Mi?

Şişkinlik Yaşamanızın Sebebi Bağırsak Bakterilerimiz Olabilir Mi?

 

Günlük hayatımızı olumsuz etkileyen şişkinlik sorunu, birçok kişinin karşılaştığı yaygın bir sağlık sorunudur. Bizim için bazen utanç verici durumlara sebep olan şişkinlik ve bağırsak gazı, aslında daha ciddi semptomlarla ilişkilendirilebilmektedir. Karnın şişmesi, gaz ve kramp gibi rahatsızlıklarla kendini gösteren şişkinlik sadece estetik bir sorun değil, aynı zamanda yaşam kalitesini düşüren bir durumdur. Son yıllarda yapılan araştırmalar, şişkinliğin altında yatan nedenlerden birinin bağırsak bakterilerindeki dengesizlik olduğunu ortaya çıkarmıştır.

 

“Ne Yersek Oyuz”

 

Herkes zaman zaman şişkinlik sorunu yaşayabilir ancak sürekli şişkinlik hissi bağırsaklarımızda bir şeylerin ters gittiğinin göstergesi olabilir. Sindirim sistemimiz binlerce bakteri türüne ev sahipliği yapar. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, bağırsak mikrobiyotasının sağlığımız üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Konuyla ilgili Infinity Regenerative Clinic’ten Uzman Moleküler Biyolog & Diyetisyen Dilara Devranoğlu “İnsanların ince ve kalın bağırsağında yaşayan mikroorganizmaların toplam sayısı 100 trilyona kadar ulaşmaktadır. Bacteroidetes ve Firmicutes insan bağırsağındaki en yaygın türler olsa da, beslenmeye karşı çok hassastırlar. Beslenme tipimize göre sayıları ve birbirine olan oranları etkilenir. Örneğin: Asya popülasyonunda deniz yosunu seven bağırsak bakterileri sayıca çok fazla görülürken yüksek yağ, şeker ve tuz içeriği yüksek batı tipi beslenme mikrobiyotamızın pro-inflamatuar potansiyelini artırabilir, Bacteroides ve Firmicutes'in farklı miktarlarda gelişmesine neden olabilir. Bağırsak bakterilerinin miktarı ve türündeki bu dengesizlikler irritabl bağırsak sendromu dahil olmak üzere şişkinliğe, sindirim bozukluklarına ve çok sayıda sağlık sorununa yol açabilir. Yani "Ne yersek oyuz" sözü özellikle bağırsak bakterileri için geçerlidir.“ dedi. 

 

Bağırsak gazının %99'undan fazlası hidrojen, karbondioksit ve metandan oluştuğuna da değinen Devranoğlu “Bağırsak gazının %1'den azı diğer kokulu bileşiklerden oluşur. Bacteroides, Ruminococcus, Roseburia, Clostridium, Eubacterium, Desulfovibrio ve Methanobrevibacter bağırsak gazından sorumlu en yoğun bulunan bakterilerin başında gelir. Bağırsak gazıyla ilişkili yiyecek grupları arasında baklagiller, sebzeler, meyveler, tahıllar ve bazı kişiler için süt ürünleri bulunur. Bu yiyecekler, rafinoz ailesi oligosakkaritleri, fruktanlar, polioller ve hassas kişiler için laktoz gibi sindirilemeyen karbonhidratlar açısından zengindir. Sindirilemeyen bu karbonhidratlar bağırsak bakterilerimiz tarafından fermente edilerek, gaza sebep olur.“ dedi. 

 

Bağırsak bakterilerinin miktarı ve türündeki dengesizlikler, irritabl bağırsak sendromu (IBS) dahil olmak üzere sindirim bozukluklarına yol açabileceğinden de bahseden Dilara Devranoğlu “Bağırsak bakterilerindeki dengesizlik şişkinlik, kabızlık, gaz gibi semptomlara yol açabilir. Beslenmemizde şekerli, tuzlu trans yağ ile işlenmiş gıdaların yaygınlığı göz önüne alındığında birçoğumuzun sindirim rahatsızlıkları çekmesi şaşırtıcı değildir. Metabolik sendrom ve obezite, çoğunlukla batı tarzı beslenen, Bacteroides enterotipine sahip bireylerde bulunma eğilimindedir. Firmicutes popülasyonları, yüksek miktarda hayvansal protein, yağ ve basit karbonhidrat varlığında artar ancak bitki bazlı beslenme ile azalır. Aslında, beslenmemize daha fazla bitkisel gıda eklemek, enterotipi faydalı Prevotella'ya doğru kaydırır. Beslenme tarzımızı değiştirmek enterotipi değiştirir ve mikrobiyomun çeşitliliğini artırabilir. Sağlıklı bir mikrobiyom esansiyel amino asitler, vitaminler ve kısa zincirli yağ asitleri sağlayarak ve bağırsak bağışıklık sisteminin normal gelişimini ve işlevini teşvik ederek kişinin sağlığına katkıda bulunur.” dedi.

 

Beslenme Şeklinizi Değiştirerek Birkaç Haftada Bağırsak Bakterilerini Dengelemek Mümkün!

 

Bağırsak bakterilerini nasıl dengeleyeceğimize dair beslenme önerileri de paylaşan Devranoğlu “Meyve, sebze, fasulye, tam tahıllar, kuruyemişler ve yağlı tohumlar açısından zengin bitki bazlı bir beslenmeye geçildiğinde, Prevotella bakterilerinin büyümesini teşvik etmiş oluruz. Bu bakteriler bitki hücre duvarlarında bulunan selüloz ve ksilanlarla beslenir ve daha fazla bitki yemeye başladığımızda Prevotella gelişmek için yakıt almış olur. Aynı zamanda, Batı tipi beslenmeye adapte olmuş bakteriler ölmeye başlar ancak mikrobiyom daha çeşitli hale gelir. Bu değişimin bir gün kadar kısa bir sürede gerçekleşmesini beklememek gerekir çünkü bağırsağın yeni beslenme düzenimize tam olarak adapte olması genellikle birkaç hafta sürer. Bağırsak bakterilerimiz bitki ağırlıklı beslenmemiz sonucunda sindiremediğimiz bitki liflerini parçalar ve bağırsakta iyileşmeyi destekleyen kısa zincirli yağ asidi (SCFA) oluşumunu teşvik eder. Bitki ağırlıklı bir beslenmenin inflamasyon önleyici özellikleriyle birlikte, artan kısa zincirli yağ asiti üretimi bağırsak hasarını azaltmış ve sindirim sistemi sağlığımızı olumlu yönde desteklemiş olur.” dedi.



SAĞLIK 18.08.2024 11:37:00 0

Yenidoğan Sünneti Enfeksiyonları Önlüyor...

Yenidoğan Sünneti Enfeksiyonları Önlüyor...

Dünya yeme bozukluklarıyla mücadele ediyor

Dünya yeme bozukluklarıyla mücadele ediyor

Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!

Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!

DÜNYA GENELİNDE 1 MİLYARDAN FAZLA İNSANI DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Dünya genelinde 1 milyardan fazla insanı etkileyen migren, yalnızca bir baş ağrısı olmanın çok ötesinde, yaşam kalitesini düşüren ve günlük hayatı sekteye uğratan ciddi bir nörolojik hastalık.

Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeli

Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeli

Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir

Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir

Karın şişkinliğine karşı 7 çözüm

Karın şişkinliğine karşı 7 çözüm

Belirtisiz erken teşhiste tüm vücut MR yöntemi

Belirtisiz erken teşhiste tüm vücut MR yöntemi

YAZ AYLARINDA BÖBREK HASTALARI İÇİN EN BÜYÜK TEHDİT: HATALI BESLENME VE FAZLA SIVI TÜKETİMİ!

Türk Böbrek Vakfı’ndan Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı: Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Glütensiz beslenme herkes için doğru tercih değil

Glütensiz beslenme herkes için doğru tercih değil

İzmir’de güneşi yoga ile uğurladılar

İzmir’de güneşi yoga ile uğurladılar

Kan bağışı hakkında önemli bilgiler

Kan bağışının kansızlık yarattığına dair toplumda yaygın bir inanış olsa da sağlıklı bir kişinin doğru aralıklarla ve uygun şartlarda kan vermesi kalıcı kansızlığa sebep olmaz.

“ANOREKSİYA BASİT BİR YEME SORUNU DEĞİL, YARDIM ÇAĞRISIDIR”

Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen yeme bozuklukları, özellikle gençler arasında alarm verici bir hızla artıyor.

Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler

Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler

AİLE HEKİMLİĞİNDE ÜCRET KESİNTİLERİ SONLANDIRILMALI

Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Başkan Tugay’dan Bursa’da düzenlenen DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Konferansı’nda barış mesajı

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Dirençli Sağlıklı Şehirler: Herkes İçin Sürdürülebilir Kentsel Gelecekler Yaratmak” temasıyl

Tümörleri buharlaştıran mucize: Ablasyon

Son yıllarda kanser tedavilerinde yaşanan gelişmelerle özellikle girişimsel onkoloji kavramı ön plana çıkmaya başladı.

ARTED’den Sağlığın Geleceği İçin Stratejik Yaklaşım:Yerelleşme Global Paydaşlarla Mümkün

Antalya’da gerçekleştirilen Tıbbi Cihaz Yönetişim Zirvesi, kamu otoriteleri ile sektör temsilcilerini bir araya getirdi.

Kanserli hastaların tatilde dikkat etmesi gereken 9 madde

Kanser vakalarının dünya genelinde giderek artmasıyla, halk arasında doğru bilinen yanlışlar da hızla artış gösteriyor

Türkiye’de çoğunluk inek sütü tercih ediyor

Ülkemizdeki yaygın ve yanlış algının aksine, süt sadece çocuklar için değil yetişkinler için de oldukça önemli bir besin kaynağı. Süt ve süt ürünleri, her yaşta ihtiyaç duyulan kalsiyumu sağlar