ŞOK DİYETLER KALP SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİYOR
Kısa sürede hızlı kilo vermeyi hedefleyen ve genellikle çok düşük kalori alımına dayanan şok diyetler, kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan, şok diyetlerin kalp sağlığını olumsuz etkiyebileceğini söyleyerek, “Kas erimesine neden olan şok diyetler veya çok düşük kalorili beslenme yöntemleri ile ilgili literatürde kas kaybı ve kalp fonksiyonlarının bozulması arasında ilişki olduğunu gösteren bazı çalışmalar bulunuyor. Her ne kadar tüm zayıflama ilaçlarının kalp kasını doğrudan etkilediğine dair kesin kanıtlar olmasa da bu durum, dolaylı olarak kalp sağlığına olumsuz etki yapabiliyor” diyor.
Günümüzde oldukça popüler olan çok düşük kalorili diyetler ve aşırı hızlı kilo kaybı, kas kütlesinin azalmasına neden olabiliyor. Kas kütlesi azaldığında ise kalp kası da dahil olmak üzere vücudun kas sistemleri etkilenebiliyor. Bu durumun özellikle ileri yaşlılar ve kronik hastalıklara sahip bireyler üzerinde zararlı olabileceğini söyleyen Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan, yaşanabilecek olumsuzlukları, elektrolit dengesizlikleri, kalp kasının etkilenmesi, kolesterol düzeylerinde dalgalanma, kan basıncı üzerindeki etkiler ve sıvı dengesizliği ile dehidrasyon olarak özetliyor.
Yetersiz beslenen kalp kası zayıflayabilir
Şok diyetlerin genellikle hızlı kilo kaybına neden olduğu için vücuttaki sodyum, potasyum ve magnezyum gibi elektrolitlerin dengesini bozabileceğini söyleyen Karahan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu elektrolitler kalp ritminin düzenlenmesinde önemli rol oynuyor. Elektrolit dengesizliği, kalp aritmilerine (düzensiz kalp atışları) ve hatta ciddi vakalarda kalp durmasına yol açabiliyor. Şok diyetlerde alınan kalori ve besin miktarı ciddi şekilde azaldığı için, vücut enerji sağlamak amacıyla kas dokularını kullanmaya başlıyor. Kalp da bir kastır ve uzun süreli yetersiz beslenme durumunda kalp kası zayıflayabiliyor. Bu da kalbin kan pompalama yetisini olumsuz etkileyebiliyor ve kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Aynı zamanda çok düşük kalorili diyetler, kısa vadede LDL (kötü) kolesterol ve trigliserid seviyelerinde ani artışlara neden olabiliyor. Hızlı kilo kaybı sırasında, vücut yağ depolarını kullanıyor ve bu süreçte dolaşım sistemine yağ asitleri ve kolesterol salınabiliyor. Bu durum, kalp krizi veya felç riskini artırabiliyor.”
Şok diyetler sırasında kan basıncında da ani düşüşler yaşanabileceğini ve dengesiz tansiyonun da kalp krizi riskini artırabileceğini belirten Karahan, “Bununla beraber şok diyetler genellikle su kaybına neden olabiliyor ve bu da dehidrasyona (sıvı kaybı) yol açabiliyor. Yeterli su ve sıvı alımı olmadan, kan hacmi azalabiliyor ve kalp vücuda yeterli miktarda oksijen taşımakta zorlanabiliyor. Bu da kalp fonksiyonlarını olumsuz etkileyebiliyor” diyor.
Kilo verirken kalp dostu bir diyet uygulayın
Kalp sağlığını koruyarak kilo vermenin, uzun vadede sağlıklı kalmanın en iyi yollarından biri olduğunu savunan Karahan, “Kalp dostu bir kilo verme planı, sürdürülebilir yaşam tarzı değişikliklerine, dengeli bir diyete ve düzenli fiziksel aktiviteye dayanmalıdır. Kalp sağlığını koruyarak kilo vermek için en doğru yöntemleri ise dengeli ve kalp dostu bir diyet uygulamak (Akdeniz diyeti, lifli gıdalar ve sağlıklı yağlar tüketmek, protein kaynaklarına dikkat etmek, şeker ve tuz tüketimini azaltmak ve porsiyon kontrolü), düzenli fiziksel aktivite yapmak, kademeli kilo verme, yeterli su tüketimi, stres yönetimi, yeterli uyku almak olarak sıralayabiliriz” diyor.
Deniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri
Dünya genelinde 1 milyardan fazla insanı etkileyen migren, yalnızca bir baş ağrısı olmanın çok ötesinde, yaşam kalitesini düşüren ve günlük hayatı sekteye uğratan ciddi bir nörolojik hastalık.
Eşrefpaşa Hastanesi’nde diş tedavisi hem kolay hem erişilebilir
Türk Böbrek Vakfı’ndan Diyaliz Hastalarına Yaz Uyarısı: Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!
Kan bağışının kansızlık yarattığına dair toplumda yaygın bir inanış olsa da sağlıklı bir kişinin doğru aralıklarla ve uygun şartlarda kan vermesi kalıcı kansızlığa sebep olmaz.
Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen yeme bozuklukları, özellikle gençler arasında alarm verici bir hızla artıyor.
Yoğun bakım süreci ile ilgili bilinmesi gerekenler
Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.