Yaz öncesi ‘kilo vereyim’, ‘sıkı bir vücuda sahip olayım’ derken kalbinizden olmayın!
Spor kalbi destekliyor ama!
Kalp sağlığınız için spor yaparken bu hatalara düşmeyin!
Yazın yaklaşmasıyla özellikle fazla kilolardan kurtulmak ya da sıkı bir vücuda sahip olmak amacıyla pek çok kişi spora yöneliyor. Yapılan bilimsel çalışmalar; düzenli yapılan sporun genel vücut sağlığıyla birlikte kalp sağlığını da önemli ölçüde desteklediğini gösteriyor. Ancak dikkat! Zira bazı kurallara dikkat etmezseniz kalbinize fayda yerine zarar verebilir hatta kalp krizi riskini artırabilirsiniz! Acıbadem Taksim Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Turfan “Türkiye, kalp hastalıkları açısından riskli bir ülke konumundadır. Bu durum, kalp sağlığını korumak için spor yapmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça gösteriyor. Buna karşın bazı kurallar göz ardı edildiğinde istenmeyen sonuçlara neden olabilir ki özellikle kalp hastalığı öyküsü olan kişiler için bu risk daha fazladır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, Türkiye'de her 10 ölümden 4'ü kalp ve damar hastalıklarına bağlıdır. Türkiye'de her yıl yaklaşık 200 bin kişi kalp krizi, 100 bin kişi de beyin kanaması ve felç geçirmektedir” diyor. Prof. Dr. Murat Turfan spora başlamadan önce ihmale gelmez 3 kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Sağlık durumunuza, yaşınıza ve kondisyonunuza uygun olmayan sporları yapmaktan kaçının. Bu kriterler açısından kendinize en uygun sporu seçmeniz önemlidir. Ayrıca, keyif almanızı sağlayacak ve günlük yaşantınızı zora sokmayacak programlama yapabileceğiniz bir spor seçmeniz de motivasyonunuzu yüksek tutacaktır. Prof. Dr. Turfan “Yeni başlayanlar için yürüyüş, bisiklete binme veya yüzme gibi düşük yoğunluklu egzersizler idealdir. Daha deneyimli sporcular koşu, tenis veya basketbol gibi daha yüksek yoğunluklu egzersizler yapabilir. Kronik bir hastalığınız varsa, doktorunuza hangi sporların sizin için uygun olduğunu sorabilirsiniz” diyor.
Ani ve yoğun egzersizlere başlamak kalp hastalıklarına hatta kalp krizine neden olabilir! Bu nedenle kademeli olarak ilerleyen bir program uygulamak önemlidir. Vücudunuzun yeni egzersiz programına uyum sağlaması için ilk haftalarda kısa süreli ve düşük yoğunluklu egzersizler yapmanız önerilir. Yavaş başlamak; sakatlanma riskini azaltır, motivasyonunuzu korumanıza yardımcı olur, vücudunuzun egzersiz programına uyum sağlamasına zaman tanır. Prof. Dr. Turfan bu noktada şu önerilerde bulunuyor: “İlk hafta 10-15 dakikalık egzersizlerle başlayabilirsiniz. Her hafta egzersiz sürenizi ve yoğunluğunuzu kademeli olarak artırabilirsiniz. Vücudunuzun sinyallerini mutlaka dinleyin. Özellikle göğüs, kas, baş ağrısı, baş dönmesi ya da nefes darlığı gibi şikayetleriniz olursa dinlenmeli ve mutlaka doktora başvurmalısınız. Vücudunuzun susuz kalmaması için de bol su içmeye özen göstermelisiniz.”
Haftada en az 3-5 gün, en az 30 dakika egzersiz yapmak kalp sağlığınız için idealdir. Düzenli egzersiz; kalp kaslarını güçlendirmeden kan basıncını düşürmeye, kolesterolü dengelemeden stresi azaltmaya dek vücuda birçok fayda sağlar. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Turfan egzersizleri bazen hiç yapmayıp bazen de aşırı yüklenmenin kalbi olumsuz etkileyebildiğini belirterek, egzersizin günlük rutinin bir parçası haline getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kanser vakalarının dünya genelinde giderek artmasıyla, halk arasında doğru bilinen yanlışlar da hızla artış gösteriyor
Ülkemizdeki yaygın ve yanlış algının aksine, süt sadece çocuklar için değil yetişkinler için de oldukça önemli bir besin kaynağı. Süt ve süt ürünleri, her yaşta ihtiyaç duyulan kalsiyumu sağlar
Bağışıklık sistemi hastalıklarının görülme oranı tüm dünyada belirgin bir şekilde artıyor. Bu artışın nedenleri arasında; hava kirliliği, kronik stres ve işlenmiş gıda tüketimi gibi giderek yaygınlaşan çevresel faktörler yer alıyo
İlk Yardım Uygulama Turnuvası’nda zamanla yarıştılar
31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü Tütün kullanımı her nefeste kansere yaklaştırıyor
“Sağlıklı Bir Fikrim Var” Proje Yarışması Başvuruları Başladı!
Ayakkabı seçiminde dikkat edilmesi gereken 6 nokta
Koç Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan ve girişimsel kardiyoloji alanında uzmanlaşmış olan Doç. Dr. Erol Gürsoy, New York’un en büyük ve en yüksek işlem kapasitesine sahip sağlık kuruluşlarından Mount Sinai Hastanesi’ne gözlem
Zamana Meydan Okuyan Ciltler İçin Kolajenden Gelen Güç
Hemşireler Haftası’nda “Dönüşümün Kalbinde Hemşirelik Sempozyumu”
- BURTOM YÖN. KUR. BŞK. UZM. DR. EROL KILIÇ:“BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”