Son yıllarda sınırlı kaynaklarla eğitimini tamamladığımız yüksek eğitimli akademisyenlerimizi Avrupa'ya katırmaya başladık. Almanya, Hollanda, Fransa, İngiltere ve Avusturya gibi Avrupa'nın farklı yörelerinde yaşayıp ve faaliyet gösteren bu bireyler, kendi bölgelerinde profesyonel kariyerlerini sürdürüyorlar. Ancak bu durumun arkasında birçok derin ve çok boyutlu sebeplerin yattığı bilinmiyor.
Avrupa basınında yer alan bilgilere göre, 2016 yılından itibaran çok sayıda yüksek eğitimli Türk akademisyen Avrupa'ya göç ettiği yazılıp çizildi. Ayrıca, sadece üniversite mezunları değil, genel anlamda beyin göçü yaşayan insan sayısı hızla artıyor. 2016 yılında Avrupa'ya göç eden yüksek eğitim almış kişi sayısı 69.326 iken, bu rakam 2017 yılında 253.640'a çıktı.
Son dönemde özellikle sağlık sektöründeki gelişmeler de bu konunun daha endişe verici bir hale geldi. Pek çok doktor, çalışma koşullarının iyileşmemesi durumunda yurt dışına gitme ihtimali üzerinde duruyor. Hükümetten gelen tepkiler, bu konuda önemli bir tartışma başlatmamıştır. Cumhurbaşkanının, doktorların yurt dışına gitmesi durumunda yeni mezunlarla yerlerinin doldurulabileceği şeklindeki açıklaması sonrasında, özellikle Almanya olmak üzere Avrupa'ya büyük bir uzman doktor göçü yaşanmıştır. Sonuç olarak, Türkiye'deki devlet hastanelerinde olduğu gibi üniversite hastanelerinde uzman hekim açıklarının artması, doktor randevusu almak zorlaştı ve bazı yedek randevular birkaç hafta sonrasına verilmek zorunda kalınıyor.
Eğitimli insanların yurtdışına göçü sadece sağlık sektörüyle sınırlı değildir. Yükseköğretim görmüş akademisyen ve bilim insanlarının Avrupa'ya göçü, gelecekteki gelişimi ve ülkenin ekonomik kalkınması için büyük bir kayip anlamına geliyor. Türkiye'nin bu beyin göçünün engellenebilmesi için yalnızca ekonomik ve sosyal alanda reformların yapılması yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda eğitimdeki kaliteyi artırarak, gençlerin kendi ülkelerindeki kalmalarını teşvik edecek yöntemler bulunması gerekmektedir.
Beyin göçünü yurtdışına gitmeye karar veren eğitimli bireylerden vazgeçirmek için, onları memnun edebilecek uzun vadeli stratejiler geliştirilmelidir. Bu sorun sadece bireysel bir sorun olarak değil, toplumsal bir sorun olarak ele alınması önemlidir.
Sonuç olarak, Türkiye'nin eğitimli insanın kaybetmesine karşı duyarsız kalmaması ve bu sorunu çözmek için çeşitli reformların uygulanması gerekmektedir. Çalışma hayatının daha şeffaf, adil ve özgür ilerleme adımlarının atılması, bu beyin göçünü durdurmaya yönelik kritik önlemlerin devreye sokulması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu beyin göçü sadece akademisyenler için değil, ülkenin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Yüksek tahsil gören bireylerin, ülkeye büyük katkı sağlayabilecekken yurtdışına gitmesi, büyük bir kayıp anlamına geliyor. Öte yandan, göç ettikleri ülkelerde ise, hiçbir maddi külfet olmadan yüksek eğitim almış insanların sahiplenmekte ve bu sayede onların becerileriyle büyük bir ekonomik kazanç sağlamaktadır.
Acilen bu soruna kalıcı çözümler üretilmesi, hatta mümkünse beyin göçünü tersine çevirmeli ve eğitimli bireyleri becerilerini çeşitlendirerek seçeneklerini çoğaltmak yönüne gidilebilmelidir
Dünya Kooperatifçilik Günü traktör kortejiyle kutlandı
Tugay: Belediyeyi eksi 18 milyar lira maliyetin altına sokamam
İpekyolu Belediyesi Bostaniçi Yaşam Merkezi'ndeki atölyede çocuklar, geri dönüştürülebilir atıklardan yaratıcı ürünler yaparak hem öğreniyor hem de eğleniyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, jandarma tarafından son 2 haftada düzenlenen operasyonlarda, hesaplarında 2 milyar 408 milyon TL işlem hacmi tespit edilen 61 şüpheli hakkında bilgi verdi. Şüphelilerden 46'sı tutuklandı.
Ali Yerlikaya, Jandarma'nın son iki haftadaki FETÖ operasyonlarında 76 şüphelinin yakalandığını açıkladı. 2025 yılı içinde toplam 1601 şüpheli tutuklanırken, 1524 şüpheli hakkında adli kontrol kararı uygulandı.
Karatay Belediyesi'nin İsmil Mahallesi'nde kurduğu 6 MW gücündeki GES, belediyenin enerji ihtiyacının 1,5 katını karşılayacak kapasiteyle üretime başladı.
Eyyübiye Belediyesi, mübarek üç ayların başlangıcı münasebetiyle Türk Tasavvuf Musikisi konseri ve sema gösterisi içeren bir program düzenleyecek.
Kuzey ve Doğu Suriye'de Ermeni Birliği Partisi kuruldu
İzmir’in üç güçlü sürdürülebilir turizm hikâyesi “Halkın Seçimi” finalinde
İzmir Oda Orkestrası Latin müzikleriyle dans ettirdi
İzmir sağlıkta yerel yönetim modeliyle Türkiye’ye örnek oldu
Yeni yıl ruhu İzmir’in caddelerinde İzmir 2026’ya ışıl ışıl giriyor
Aksaray Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan Üç Aylar'ın başlaması nedeniyle bir mesaj yayımlayarak, bu dönemin birlik, beraberlik ve yardımlaşmayı güçlendirecek manevi bir iklim sunduğunu ifa
Aksaray Belediyesi, 2025 yılı boyunca altyapı, sosyal destek, eğitim ve kültür alanlarında birçok projeyi hayata geçirdi. Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer, planlı ve sürdürülebilir bir anlayışla çalıştıklarını vurguladı.
Aksaray Belediyesi'nin ASTİM'de açtığı Aile Sağlığı Merkezi, 3,5 ayda yaklaşık 6 bin 300 kişiye hizmet verdi. Merkez, sanayi bölgesindeki esnaf ve çalışanların temel sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırıyor.
Van Büyükşehir Belediyesi, kent merkezindeki trafik sıkışıklığını çözmek amacıyla bir dizi tek yön ve kavşak düzenlemesi başlattı. Çalışmalar özellikle Beşyol ve çevresindeki trafik yükünü hafifletmeyi hedefliyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle düzenlenen festival, iki gün boyunca onlarca film ve söyleşiye ev sahipliği yapacak.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, 300 bin metrekarelik Naturapark'ın altyapı çalışmalarına başladı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bulvarı ile Fırat Bulvarı'nın kesiştiği noktada inşa edilecek parkta, bisiklet yollarından biyolojik g