Prof.Dr.Esfender KORKMAZ


Denge nasıl bozuldu? Sonuçları ne olur?

Denge nasıl bozuldu? Sonuçları ne olur?


TÜİK, GSYH’ da büyüme verilerine ve 2009 =100 temel yılına göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirleme hacim endeksi, 2003 yılı ilk çeyreğinde 74,4 iken 2025 yılı ilk çeyreğinde 228,5 oldu. 22 yılda endeks değeri yüzde 307,12 oranında arttı.

Buna karşılık aynı temel yıla göre, finans (banka ve sigorta) hacim endeksi 2003 yılı ilk çeyreğinde 50,2 iken 2025 ilk çeyreğinde 338,2 oldu. 22 yılda endeks değeri, sanayi hacim endeks değerinin iki katı, yüzde 673,70 oranında arttı.

  1. Sektörel denge bozuldu.

Bu fark bize aynı zamanda reel sektör ile finans sektörü arasında dengenin nasıl bozulduğunu gösteriyor.

TÜSİAD başkanı, “Türkiye gibi bir ülkenin sanayisiz büyümesi mümkün değildir “ diyor ve büyümeyi sanayi dışındaki sektörlerin sürüklediğini söylüyor.

2025 ilk çeyrek verilerine göre, büyüme oranları Tarım sektöründe yüzde -2, sanayi sektöründe yüzde -1,8, inşaat sektöründe yüzde 7,3 ve finans sektöründe yüzde 0,5 oldu.

2009 Dünya finansal krizinde sanayi sektörü yüzde -8,4 oranında daraldı. Ama finans sektörü yüzde 30,2 oranında büyüdü. Dünya finansal kriz yaşarken biz sanayi krizi yaşadık.

2003 ile 2024 yılları arasında geçen 22 yılda sanayi sektöründe ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 5,75 olurken, finans sektöründe yüzde 9,13 oldu. (aşağıdaki grafikte her iki sektörde 22 yıllık büyüme oranları yer alıyor.)

metin, öykü gelişim çizgisi; kumpas; grafiğini çıkarma, çizgi, ekran görüntüsü içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

2. Sektörel denge neden bozuldu?

24 Mart 2015 tarihinde bu köşede “kredi kartına tefeci faizi” başlıklı yazımda;

Bankaların mevduat hesaplarına ödedikleri ortalama faiz de yüzde 8’dir. Buna karşılık Bankalar kredi kartlarından TL için yüzde 26.40 akdi faiz ve yüzde 30.24 gecikme faizi, döviz için yüzde 19.44 akdi faiz ve 25.44 a gecikme faizi alıyorlar.

KREDİ KARTLARINDA FAİZ ORANLARI
 YILLIK FAİZ (YÜZDE)
TL AKDİ FAİZ26,40
TL GECİKME FAİZİ30,24
DÖVİZ AKDİ FAİZ19,44
DÖVİZ GECİKME FAİZİ25,44

Dövizlerde yüzde 25.44 faiz, duyan yabancıya, dudak uçuklatacak bir faizdir.” demiştim.

O yıl bankaların Merkez Bankasından yüzde 8 faiz oranı ile fon alıp, bunu yüzde 26,40 ile satmaları, yüzde 330 kar etmeleri demektir. Üstelik yasaya göre kredi kartı faizlerini MB tespit ediyor.

2007-2011 yılları arasında, meclise bankalara kar limiti getirilsin diye çok sayıda kanun teklifi vermiştim.

İSO tarafından açıklanan 2024 yılı 500 büyük firmanın Finansman gideri şirketlerinin faaliyet kârının yüzde 97'sine ulaştı.

Bu durumda söylenecek tek söz var; “Hükümetler finans sektörünü korudu, kolladı, sanayi sektörünü ihmal etti. Böylece bankalar ve sigortalar, sanayi sektöründen ve tüketicileri sömürerek büyüdü.”

3. Sanayi sektöründe daralmanın sonuçları ne olur?

Aslında sanayi sektörünü ihmal etmemizin sonuçlarını yaşıyoruz.

İhracatta, yükte hafif pahada ağır olan yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 3’tür. Oysaki 2008 yılına kadar yüksek teknoloji ürünlerinin ihracattaki payı yüzde 6 idi.

Sevcan Güneş ve Tuğba Akın’ın “Yüksek Teknoloji Ürün İhracatı: lider ülkeler ve Türkiye Analizi- 2019” isimli bir çalışması var. Çalışmadaki verilere bakarsak bu günkü popülist politikalarla Türkiye‘nin teknoloji ürünü ihraç eden ülkelere göre yetişme imkânı yoktur.

Söz gelimi 2015 yılında Güney Kore’nin imalat sanayii toplam ihracatı içindeki payı yüzde 26,8, Malezya yüzde 42 iken, bizde yüzde 2,2 dir.

Türkiye yüksek teknoloji üretmezse, dış açıklardan kurtulamaz.

Sanayide daralma, istihdam kaybı ve işsizlik yaratır.

Büyüme sürdürülemez. Çünkü inşaat finans sektörü aşırı kırılgandır. Spekülasyona açıktır.

Sanayi sektörünün zarar etmesi, vergi gelirlerinde azalma yaratır. Bütçe açıkları artar.

4. Sanayinin kurtarılması, ekonomik krizin ve spekülatif piyasaların önlenmesine, bankalara kar limiti getirilmesine, sıcak para serabından kurtulmamıza bağlıdır. Dahası her ülkede olduğu gibi sanayi yatırımları için güven altyapısı oluşturmak ve desteklemek gerekir.