Mustafa BALBAY


Kemal Bey’in aradığı garantiler!

Kemal Bey’in aradığı garantiler!


Siyaset yeni bir dalgalanmanın eşiğine geldi. CHP merkezli gelişmelere daha geniş açıdan bakıldığında tüm siyasi partilerin bu dalgalanmadan etkilenmesi olağan. Domino etkisi olmasa bile çapraz esen rüzgârlar dengeleri altüst edecek.

 

İktidarın bütün sancısı seçeneksizliğinin sona ermesinden kaynaklanıyor.

 

31 Mart 2024 sonuçlarıyla CHP, AKP’nin elinden şu üç önemli propaganda silahını aldı:

 

1- Cehape Sivas’tan ötede yok, gidemezler, derdi. Şimdi Ardahan’dan Kilis’e pek çok doğu ilimizde CHP’li belediye başkanı var.

 

2- Cehape İstanbul, Ankara’da sadece merkez ilçelerde seçim kazanır, çevre ilçeleri kazanamaz derdi. Şimdi Ankara’da Nallıhan’dan Keçiören’e, İstanbul’da Sancaktepe’den Gaziosmanpaşa’ya, Bursa’da Osmangazi’den Antalya’da Kepez’e, Adana’da İmamoğlu’ndan Balıkesir Sındırgı’ya büyük kentlerin her yerinde.

 

3- AKP’nin oylarının yüzde 40’larda CHP’nin de yüzde 20’lerde olmasına gönderme yapıp “En yakın rakibimizi ikiye katlıyoruz” derdi. Şimdi en iktidar yanlısı araştırma şirketi bile AKP ile CHP “başabaş” diyor.

 

Gelinen nokta çok açık:

 

CHP, sandıkta AKP’yi iktidardan indirip yerine geçmeye en yakın parti!

 

***

 

Bütün mesele bu tabloyu gündemden düşürmek!

 

Bunu nasıl başarabilirler?

 

21 Yıllık Bulut ERP Tecrübesi

DİA'da Bulunduğunuz Her Yerden İşlerinizi Yönetin

DİA Yazılım

 

Kendilerince iki yolu var:

 

1- CHP’yi itibarsızlaştırmak ve aşağı çekmek.

 

2- CHP’yi parçalı tutmak, mümkünse bölmek.

 

Birinci şıkkı aylardır yazıyoruz. Örnekleriyle paylaşıyoruz.

 

İkinci şıkkın hayli baskın olduğu günlerdeyiz.

 

15 Eylül’ün provası 2-8 Eylül’de İstanbul’da yapıldı.

 

Gelinen noktada tavrı en çok merak edilen kişi Kemal Kılıçdaroğlu!

 

Yazı aramızda biz de ulaşmayı denedik, olmadı. En son kardeşi için başsağlığı dilemiştik.

 

Kemal Bey’in kimi beklentilerine, arayışlarına, planlamalarına ilişkin duyum ve gözlemlerimiz var ama bunları “kulis” deyip sıralamak şık olmaz. Hikmet Çetin’le dün birlikte yolculuk ettik. Kemal Bey’in CHP’nin başına yeniden geçme ısrarına gönderme yapıp şöyle dedi:

 

“Bu kadar akıldışı bir durum olmaz!”

 

Çetin, “Başaracağız, kazanacağız” diyor. İlhan Selçuk’un, “İnsan heyecanları kadar gençtir” sözüne gönderme yapıp Çetin’e şöyle dedik:

 

“Hikmet abi CHP’nin en gençlerindensiniz!”

 

Kılıçdaroğlu’na gelelim... Kemal Bey’e ilişkin daha önce yazılmış ve yalanlanmamış haberlerle son duyumlarımız birleşince örtüşen noktaları aktarmak da sorumluluğumuz!

 

Süzdüklerimiz şunlar:

 

 

 

1- Gürsel Tekin sürecinin iyi yürütülmediği görüşünde.

 

2- Gürsel Tekin olayı sonrası görev kabul etme olasılığı yüzde 49’a kadar gerilemiş.

 

3- Ola ki göreve geldi, gelir gelmez gitmeyeceğine dair garanti arayışlarında.

 

4- Kabul etmesi halinde göreve geliş şeklini dalgalanmaya bırakmadan, her aşamasının önceden planlanması gerektiği görüşünde.

 

5- Üçüncü ve dördüncü şıkkı görmeden görev kabul etmeme eğiliminde.

 

Özgür Özel’den Kılıçdaroğlu’na yeni bir çağrı olur mu?

 

Olmaz görünüyor!

 

Özel’in yakın çevresine yaptığı değerlendirme şu:

 

“Kemal Bey’in reddedemeyeceği kişilerle diyalog aradık. Mansur Yavaş, Vahap Seçer, Engin Özkoç... Onlara söyledikleri ortada... Bu aşamadan sonra...”

 

***

 

15 Eylül’e 4 kala tablo bu!

 

Hafta içindeki yazılarımızda vurguladığımız gibi üçlü bir saldırı altında olan CHP’nin koruması gereken en önemli değeri şu:

 

Bütünlük!

 

CHP’nin içinde enerji biriktiren bunca fay hattının arasında ne yapıp edip bunu başarmak gerekiyor. Bütünlüğün devamında iki şey gerekli:

 

 

1- Haklı kalmak.

 

2- Haklılığı toplumsal kabule ve oya dönüştürmek!

 

Özel, 15 Eylül kararı ne olursa olsun, bugüne dek başarıyla sürdürdüğü, karşılığını aldığı eylemini ve söylemini bu anlamda yenilemeli!