Prof.Dr.Esfender KORKMAZ


KKM yangın söndürdü ve fakat maliyeti ağır oldu

KKM yangın söndürdü ve fakat maliyeti ağır oldu


Hazinenin ve MB’nın 2022-2023 ve 2024 yıllarında, Kur Koruma Mevduat(KKM) sahiplerine kur farkı olarak verdiği destek 240 milyar TL yani 60 milyar dolardır. Bu hesap doğrudur.

Ancak basının ve maalesef bir akademisyen dışında bazı iktisatçıların “Kur korumalı mevduat 60 milyar dolar götürdü” veya “devlete zarar getirdi” şeklindeki tespitler yanlıştır.

Neden yanlıştır?

İktisadi kararların ve uygulamaların çok sayıda doğrudan veya dolaylı olarak pozitif ve negatif etkileri vardır. Yine hepsi sosyal fayda ve maliyet yaratır.

1. 60 milyar dolar kayıp değil, GSYH içinde bir transferdir.

KKM‘ın Hazine ve MB tarafından finanse edilmesi, vergi verenlerden KKM sahiplerine yapılan bir transferdir. Bu transfer, spekülasyona neden oldu, gelir ve servet dağılımını bozdu. Kamu hizmetleri aksadı.

Spekülasyona ve servet transferine neden oldu.

Hükümet 20 Aralık günü KKM operasyonu yaptı. KKM kararı verildiği gün, bundan önceden haberi olanlar spekülatif kazançlar sağladı. Erdal Sağlam bizzat şahit olduğu bu olayda kimlerin spekülasyon yaptığını dünkü köşesinde yazdı.

KKM’ den 20 Aralık akşamı haberi olup ellerindeki 1000 doları 18,40’dan bozduranlar, ertesi sabah dolar kuru 12 liraya düşünce bozdurdukları dolar karşılığı TL ile 1533 dolar aldılar.

Gelir dağılımı bozuldu.

Gelir dağılımı bozuldu. Doları olanların KKM geçmeleri yoluyla kayıpları olmadı. Ama kur farkını finanse edenler, KKM sahiplerinin dolarlarını muhafaza etmelerinin maliyeti topluma sosyalize edildi.

Ama önceden de söylediğim gibi ortada kayıp veya zarar yoktur. Bir ülkenin kaynak kaybı ve zararı cari açık yoluyla olur. Biz 2003 yılından 2025 yılı ortasına kadar geçen 22,5 yılda 756,4 milyar dolar cari açık verdik. Bu kadar kaynak kaybettik.

2. KKM finansmanı ile Uygulamanın getirdiği sosyal maliyeti karıştırmamak gerekir.

KKM finansmanı nedeni ile bütçe kaynaklarının bir kısmı gitti. Kamu hizmetleri aksadı. Özellikle kamu yatırımlarına ayrılan kaynaklar azaldı. Eğitim, sağlık, altyapı gibi kamu hizmetleri aksadı. Sağlıkta hastaneler 6 ay sonra randevu veriyor. Bu nedenle ortaya iş kaybı çıktı. Dahası ölenlerin maliyetini nasıl hesaplayacağız?

Hazine doğrudan para aktardığı için, MB kar etmediği için, kamunun iş bütçesi kaynakları azaldı. Kaynak yetersizliği nedeni ile kamu yatırımlarına daha az kaynak ayrıldı. Hükümet Kamu-özel işbirliği yoluyla maliyeti daha yüksek altyapı yatırımları yaptırdı ve borçlandık.

Yine KKM finansmanı nedeni ile bütçe açık verdi. Enflasyon arttı. Devlet daha çok borçlandı. Faiz giderlerini vergi verenler karşıladı. Bunların hepsi sosyal maliyet yarattı.

Dahası gelir dağılımının aşırı bozulması, ikili piyasa yapısının oluşmasına ve sosyal sorunlara neden oldu.

3. KKM olmasaydı, hiper enflasyon ve döviz darboğazı olur muydu?

KKM, uzun dönemli ve planlanmış bir iktisat politikası aracı değildir. Denize düşen yılana sarılır misali günübirlik bir cin fikirdir.

2021’in sonunda faizler düşürülürken yaşadığımız kur şoku nedeni ile beklentiler tamamen bozulmuştu. Eğer KKM ilan edilmeseydi:

  • Döviz talebi hızla artar, panik havası devam ederdi.
  • MB’nin rezervleri zaten negatife yaklaşmıştı ve bu nedenle döviz piyasasına müdahale edemez hale gelirdi.
  • Kur çok kısa sürede 20–25 TL bandına gidebilirdi. Kurlarda ve fiyatlarda panik artış nedeniyle hiperenflasyonist bir sürece girebilirdik.
  • Döviz darboğazı yaşayabilirdik. Enerji ve aramalı ithalatı aksardı. Üretimde daralma olurdu.

KKM yangını söndürdü ve fakat krizin de ömrünü uzattı ve topluma yansıyan uzun döneme yayılan maliyeti çok daha yüksek oldu.

4. Doğrusu ne olmalıydı?

Hükümet hızlı bir istikrar programı yapma kararı verebilirdi. Ancak

bugünkü iktidar ilk günden beri, ekonomiyi bir şirket gibi idare etmek istiyor. Bu nedenle de 2003 yılından bugüne kadar, toplum tarafından güven duyulan bir iktisatçı grup işbaşında olmadı. Kaldı ki ciddi iktisatçılar yukarıdan sürekli baskının olduğu bir süreç içinde zaten işe sahip çıkmak istemezler.

Ayrıca, 2021 sonunda, KKM yerine Türkiye acilen İMF’ye gidebilir ve 100 milyar dolar kredi kullanabilirdi. Bir yıl içinde istikrar sağlanırdı. Ama hükümette ve toplumda İMF ye karşı ideolojik bir bakış var. O günlerde bu talebi çok yazdım.

Doğrudur, İMF kemer sıkmayı şart koşar ve fakat aynı zamanda doğrudan yabancı yatırım sermayesi güven duyar ve girmeye başlar. Bir yıl içinde de istikrar sağlanırdı. Kriz bu kadar uzamaz ve hepimiz bu kadar maliyete girmezdik.