Merdan Yanardağ; özgür gazeteci, vatansever aydın bir yazar.
Ta 40 yıl önce 1985’te Haldun Simavi’nin efsane Günaydın Gazetesinde birlikte çalıştık.
Zafer Mutlu Sabah gazetesini kurarken Merdan’ı transfer etti ben Günaydın’da kalmayı tercih ettim.
Yanardağ daha sonra; Hürriyet, Aydınlık, Gündem’de de çalıştı.
Star TV’den ayrılıp HBB TV’ye geçince Merdan ile yollarımız yeniden kesişti.
Kanal 6, ATV, Kanal Türk’te çalıştıktan sonra Merdan Yanardağ TELE1 TV’nin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni oldu.
Yanardağ; TELE1 TV’yi özgür düşüncenin, ifade özgürlüğünün merkezi yaparken yandaş medya gibi yargısız infaz, yalan, dolan ve kumpas haberleri asla yapmadı.
Türk halkının gerçekleri öğrenmesi, aydınlanması amacıyla binlerce uzmanı ekranlara taşıdı.
Ve bir sabah, hiçbir gazetecinin duymak istemeyeceği duysa da inanmayacağı bir haber geldi.
Ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “casusluk” başlığıyla yürüttüğü dosyada 40 yıllık arkadaşım, meslektaşım Merdan Yanardağ da şüpheli yapıldı.
24 Ekim 2025’te gözaltı ve akabinde tutuklama geldi.
Medyaya yansıyan hakkındaki tek iddia şu:
MASAK ön raporunda B.Y. isimli bir çalışan patronu Hüseyin Gün’ün talimatıyla bankadan çektiği 10 bin ve 5 bin avroyu 2023 seçimlerinden bir ay önce Merdan Yanardağ’a zarfla teslim ettiğini iddia ediyor.
Yanardağ ise bu iddiayı yalanlıyor.
15 bin doların Yanardağ’a “casusluk” faaliyeti karşılığı teslim edildiğinin hukuki dayanağı var mı? Olsaydı çoktan açıklanırdı.
Yanardağ’ın bu para karşılığı “casusluk” yapmak amacıyla Hüseyin Gün’e verdiği devletin gizli belgeleri var mı? Olsaydı çoktan açıklanırdı.
Eğer Merdan Yanardağ hakkında bu soruşturma dosyasında somut deliller olsaydı yandaş medya 10 gündür bunları hala defalarca yayınlardı.
Kaldı ki henüz bir kişinin yaptığı iddiayı Yanardağ yalanlamasına rağmen oğlu adına kayıtlı şirketi TMSF’ye devretmek, arşivini silmek ve TELE 1 TV logolu yayın içeriklerini durdurmak neyin nesi?
Anayasanın “suçun şahsiliği” ilkesi neden yargının umurunda değil?
RTÜK’ün özgür yayıncılığını engellemek için TELE1 TV’ye verdiği cezaların sadece bir kısmını bulabildim:
2022: Toplam 16 ceza.
2023: 17 idari para cezası + 8 program durdurma + 7 gün yayın durdurma. Toplam: 32 ceza.
2024: Toplam 40 ceza ve 1 milyon 457 bin 546 lira para cezası
2025 (Ocak–Ekim) 14 idari para cezası, 5 program durdurma, 5 gün yayın durdurma. Toplam 24 ceza.
4 yılın toplamında 128 kez ceza.
Siyasi RTÜK kararlarının özgür yayıncılığa vurduğu darbenin bilnçosu budur..
Türk milletinin destekleriyle halkın anayasal haber alma hakkı için mücadele eden Merdan Yanardağ ve birbirinden kıymetli yayıncı kadrosunu bu faşist baskı bir zulümdür.
İktidara, muhalefete ve elbette derin uykuda olan basın meslek kuruluşlarına şu listeyi Osmanlı Tokadı atarak sunuyorum:
TELE1 TV Kadrosunun mesleki deneyimleri:
Merdan Yanardağ – 40 yıl
Dr. Emre Kongar – 59 yıl
Murat Taylan – 33 yıl
Evren Özalkuş – 28 yıl
Burçin Atılgan – 25 yıl
Gökhan Kayış – 26 yıl
Musa Özuğurlu – 37 yıl
Zeynel Lüle – 44 yıl
İnan Demirel – 27 yıl
Hüsnü Mahalli – 46 yıl
Zafer Arapkirli - 45 yıl.
Mehmet Ali Güller - 24 yıl.
Can Ataklı - 50 yıl.
Dr. Tayfun Atay 41 yıl.
Bu 14 televizyon programcılarının kariyerlerine baktığınızda;
TELE1 TV kadrosunun ortalama mesleki deneyimi 37,5 yıldır.
Sorarım size bu kalite bugün hangi televizyonda var?
Gazetecilik ve yayıncılık deneyimine sahip bu kadro, sadece TELE1’in değil Türk basınının onuruydu.
Kalitesi ve deneyimli yayıncıları nedeniyle Türk halkı TELE1 TV’nin yayıncılığına, haber ve yorumlarına yüzde 100 güveniyordu.
Güzel kızlar, yakışıklı erkekler kanalı değildi.
TELE 1 TV vatansever bir Fikir Kulübü idi,
TELE 1 TV Sarayın siyasi bekçi kulübesi oldu.
TELE1 TV iktidar beslemesi değildi, devlet bankalarından ve kuruluşların tek bir lira reklam alamazdı.
Ne iktidara ne de muhalefete boyun eğmedi Merdan Yanardağ.
Bu kadro mesleklerinde kariyer ve liyakat sahibi gazetecileri, akademisyenleri, siyasetçileri programlarına konuk alıyor ve Türk halkına gerçekleri sadece gerçekleri sunuyordu.
İşte bu muhteşem televizyon şaheserinin baş mimarı da değerli kardeşim Merdan Yanardağ idi.
Öyle ya da böyle susturulması gerekiyordu ki şimdilik başardılar…
Merdan Yanardağ’dan casus olmaz.
O, gazetecidir; halkın gözü, kulağı ve vicdanıdır.
Orhan UĞUROĞLU(Yeniçağ)
